Ajanda

REKABET KURUMU SHELL İLE BAYİLERİ ARASINDA İMZALANACAK PROTOKOLE 12 YIL SÜREYLE MUAFİYET TANIDI

13.03.2020

Shell Petrol A.Ş.’nin (“Shell”) başvurusu üzerine Rekabet Kurumu, Shell ile 15 bayisi arasında imzalanan veya imzalanacak olan “LNG Yatırım ve İşletme Protokolü”ne 12 yıl süreyle muafiyet tanıdı. Shell’in dosya konusu yatırımı esasen oto-LNG’nin alternatif bir yakıt olarak kamyon ve tır gibi ağır vasıtalarda kullanılmasını sağlayacak istasyon altyapısına ilişkindir.

Kararda ilgili ürün pazarlarını; “oto-LNG satışı”, “motorin satışı”, “benzin satışı”, “otogaz satışı”, “LNG’li araç üretim ve satışı”, “LNG toptan satışı”, “oto-LNG istasyon (altyapı) kurulum hizmetleri” ve ilgili coğrafi  pazarı “Türkiye” olarak belirleyen Rekabet Kurumu, dağıtıcı Shell ile alt pazardaki perakendeci akaryakıt/otogaz bayisi arasındaki başvuru konusu dikey anlaşmanın rekabet etmeme yükümlülüğü içerdiği, dolayısıyla 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında olduğu ve rekabet etmeme yükümlülüğü süresinin 5 yılı aşması nedeniyle protokolün grup muafiyetinden yararlanamayacağını tespit etmiş olup, bireysel muafiyet değerlendirmesi çerçevesinde aynı kanunun 5. maddesinde öngörülen muafiyet koşullarının karşılanıp karşılanmadığı konusunu incelemeye almıştır. Bu çerçevede Rekabet Kurumu;

  • Muafiyet konusu yatırımların sonucunda kamu kaynakları kullanılmadan belli bir ölçek ekonomisine ulaşılması sayesinde, hem alternatif yakıt teknolojilerinin Türkiye’de devreye gireceği hem de yeni bir piyasa oluşması sonucu yakıtlar arası rekabetin artacağı ve LNG’nin talep tarafı olan yük kamyonları ve nakliye firmaları için ürün ve hizmet çeşitliliğinin artacağı gerekçeleriyle başvuru konusu anlaşmanın  “malların üretim veya dağıtımı ile hizmetlerin sunulmasında yeni gelişme ve iyileşmelerin ya da ekonomik veya teknik gelişmenin sağlanması” koşulunu sağladığını,
  • Oto-LNG ve LNG’li araçların yaygınlaşması ile yakıt ekonomisinin sağlanacağı ve bundan lojistik firmalarının ve filo sahiplerinin fayda sağlayacağı, dolayısıyla nihai tüketicilerin nakliye/taşıma masraflarının düşmesi, yakıt ekonomisi ile cari açıkta azalma, motorin talebindeki azalma sonucu motorin fiyatlarında düşüş trendinin gözlenebilme ihtimali, yeni teknoloji yatırımlarının istihdam ve büyümeye olumlu katkısı ve çevreye zararlı emisyonların azaltılması yoluyla fayda sağlayacağından “tüketicinin bundan yarar sağlaması” koşulunun karşılandığı,
  • Shell’in pazar payı ve pazar yapısı incelenmiş olup, pazar paylarının sayılan geleneksel yakıtlar bakımından pazar kapamaya yol açmasının mümkün görünmediği,  oto-LNG yatırımlarının sadece belli sayıdaki istasyon için makul olması sebebiyle  markalar arası rekabetin azalmasının da söz konusu olmadığıi ve Shell’in yeni bir teknolojinin piyasada yerleşik bulunan teknolojilerle eşit şartlarda rekabet etmeye çalışmasına imkân tanıması ve otoLNG diğer alternatif yakıt teknolojileri ile yarışmasından dolayı  “İlgili piyasanın önemli bir bölümünde rekabetin ortadan kalkmaması” koşulunun karşılandığı,
  • Sunulan iş planı ile toplanan görüş ve veriler ışığında, orta vadede oto-LNG arz zincirinde ciddi belirsizlikler olduğu, yatırımın başa baş noktasının oldukça uzun olduğu ve Shell’in var olmayan bir arz-değer zincirini inşa etmesinin zorlukları göz önünde bulundurulduğunda, anlaşmaya 12 yıl süreyle muafiyet tanınmasının “rekabetin zorunlu olandan fazla kısıtlanmaması” koşulunun karşılandığı,

tespit edilmiş ve 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesinde öngörülen bireysel muafiyet koşullarının tamamının sağlandığı gerekçesiyle Shell ile 15 bayisi arasında imzalanan/imzalanacak olan “LNG Yatırım ve İşletme Protokolü”ne 12 yıl süreyle bireysel muafiyet tanınmasına karar verilmiştir.

(Rekabet Kurulu Kararı - 12.11.2019, 19-39/601-255)

 

NAZALI REKABET

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz