Danıştay 13. Dairesi, Rekabet Kurumu tarafından mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri alanında birlikte hareket ederek rekabet ihlali gerçekleştirdikleri gerekçesiyle, 2013 yılında 12 bankaya (AKBANK T.A.Ş., Denizbank A.Ş, Finans Bank A.Ş, HSBC Bank A.Ş, ING Bank A.Ş, Türk Ekonomi Bankası A.Ş, Türkiye Garanti Bankası A.Ş, Türkiye Halk Bankası A.Ş, Türkiye İş Bankası A.Ş, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş, T.C. Ziraat Bankası A.Ş) idari para cezası kararını, karar düzeltme aşamasında bozdu.
İdari yargılama sürecinde ilk derece mahkemesi, Rekabet Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermişti. Danıştay Onüçüncü Dairesi’ne yapılan temyiz başvurusunda ilk derece mahkemesinin kararı onanmış ve Rekabet Kurulu kararı hukuka uygun bulunmuştu. Taraflar, kararın onanması üzerine karar düzeltmeye başvurmuşlardır.
Karar düzeltme talebi kabul edilmiş, Onüçüncü Daire’nin kararı kaldırılmış ve uyuşmazlık yeniden incelemeye alınmıştır.
Danıştay 13. Dairesi, karar düzeltme aşamasında “devam eden tek bir ihlal” yaklaşımını ve delil teşkil eden belgeleri tekrar değerlendirmiştir. Değerlendirme neticesinde 13. Daire, her bir kredi türü bakımından farklı bankaların ihlal gerçekleştirdiğine dair Rekabet Kurulu kararında yeterli ispat vasıtasının bulunduğunu ancak kararda varılan sonucun aksine 12 bankanın tümünün devam eden tek bir ihlal içerisinde olduğunun ortaya konulamadığı kanaatine varmıştır. Buna göre dava konusu Rekabet Kurulu kararının;
ortaya koyduğunu göstermektedir.
Buna karşılık karar düzeltme aşamasında Yüksek Mahkeme tarafından, 12 bankanın tamamının sayılan alanlardaki (mevduat, kredi, kredi kartı ve kamu mevduatı) hizmetlerine ilişkin olarak ortak bir plan dahilinde veya bir çerçeve anlaşma kapsamında hareket ettiği ve bankaların bu ortak plandan veya çerçeve anlaşmadan haberdar olduklarının yeterli seviyede bir ispat standardıyla ortaya koyulamadığı saptanmıştır. Bu çerçevede, ilgili Rekabet Kurulu kararındaki tespitlerin gerekli delillerle desteklenmediği ve eksik incelemeye dayalı olarak işlem tesis edildiğinden hareketle Karar hukuka uygun bulunmamıştır. Bir başka deyişle, her banka için her bir hizmet alanında ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerekirken, devam eden tek bir ihlal yaklaşımıyla hareket edilerek verilen karar hukuka uygun bulunmamıştır.
Sonuç olarak, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 2019/1778 sayılı kararıyla, Ankara İdare Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının bozularak yeniden karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
İdari para cezasına çarptırılmış olan 12 banka arasında bulunan FİNANSBANK’ın karar düzeltme başvurusu, süre aşımı nedeniyle reddedildiğinden, ilgili karar adı geçen banka tarafından onanmıştır.
İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde bizlerle irtibata geçmenizi rica ederiz.
NAZALI REKABET |