Duyurumuz, 24.04.2019 tarihli, 30754 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan 20/3/2019 tarihli ve 2015/19791 başvuru numaralı Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca, sendika temsilcisinin çalıştığı işyerinde başka bir birime atanmasının sendika hakkını ihlali olarak kabul edilmesine ilişkindir.
20/3/2019 tarihli ve 2015/19791 başvuru numaralı Anayasa Mahkemesi kararında, Millî Savunma Bakanlığı’nda uzman olarak çalışan ve aynı zamanda Savunma ve Güvenlik Destek Hizmetleri Sendikası’nın Ankara il temsilciliğini yapan Başvurucu, görev yaptığı Personel Başkanlığının yeniden yapılanması ve ikiye bölünmesi sonucu Bakanlık Personel Başkanlığı Memur ve İşçi Dairesi Başkanlığı Memur Atama Şube Müdürlüğüne personel uzmanı olarak atanmıştır. Başvurucunun atanması ile boşalan kadroya ise başka bir personelin ataması yapılmıştır.
Atama işleminin temel gerekçesi olarak İdarece, Başvurucunun 2013 yılından itibaren sendikal faaliyetlerde etkin rol üstlenmesi ve 2014 yılından itibaren Sendikanın il temsilciliğine getirilmiş olması gösterilmiştir. Bu kapsamda İdare, başvurucunun eski görevinde kalması halinde; kamu görevlilerinin özlük haklarını ilgilendiren, atama, yer değiştirme gibi işlemler söz konusu olduğunda tam bir tarafsızlıkla görevini yerine getiremeyeceğini ve mensubu olduğu Sendika lehine ve diğer sendikaların aleyhine nüfuz oluşturacağını iddia etmiştir. Ayrıca başvurucunun görev aylığında azalma meydana gelmiştir
Başvurucu, kanunlarda herhangi bir kısıtlama olmamasına ve sendika yöneticilerinin yasal güvenceye sahip olmasına rağmen sırf il temsilcisi olmasından dolayı görev yerinin değiştirilmesi nedeniyle sendika hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu, açtığı davanın sendika temsilcisi olmasının tarafsızlığına gölge düşürebileceği gerekçesiyle reddedilmesi nedeniyle de adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
Anayasa Mahkemesi, başvurucunun göreve başladığı tarihten bu yana yaptığı işlerde taraflı veya işinin gereklerine aykırı davrandığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge mevcut değilken, sendika üyesi olmasından bahisle görev yerlerinin değiştirilmesinin 4866 sayılı Kanun’un ilgili 18. maddesi ile uluslararası sözleşmelerde yer alan güvencelere aykırılık teşkil edeceği sonucuna varmıştır.
Anayasa Mahkemesi, aksinin kabulü durumunda sendika üyeleri veya yöneticilerinin idarelerce çalıştıkları birimlerin kendine özgü nitelikleri öne sürülerek sendikal güvencelerden mahrum bırakılmaları söz konusu olacağını ve bu şekilde uygulamaların sendika üyeleri aleyhine çatışan haklar dengesinin bozulmasına neden olacağı düşüncesiyle İdarenin atama gerekçelerinin somut olayda ilgili ve yeterli olmadığına karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi, atama işleminin salt sendikal faaliyete dayanmak suretiyle tesis edildiğini ve bu nedenle söz konusu demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı belirtmiştir.
Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi, Başvurucunun Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine ve yeniden yargılama yapılması için kararın bir örneğinin yetkili idari yargı merciine gönderilmesine karar vermiştir.
Söz konusu Anayasa Mahkemesi kararına buradan ulaşabilirsiniz.
İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde bizlerle irtibata geçmenizi rica ederiz.
NAZALI HUKUK |