Ajanda

“SİGORTA PRİMİ İŞVEREN HİSSESİ DESTEĞİ”NİN DESTEK UNSURLARI ARASINDAN ÇIKARILMASINA İLİŞKİN İDARİ İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİYLE AÇILAN DAVADA İŞ MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA İLİŞKİN UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ KARARI

23.05.2019

 

Duyurumuz; 23.05.2019 tarihli, 30782 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Yatırım Teşvik Belgesi’nde yer alan “Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği”nin destek unsurları arasından çıkarılmasına ilişkin Ekonomi Bakanlığı işleminin iptali istemiyle açtığı davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine dair 29.04.2019 tarihli, 2019/243 E. ve 2019/308 K. sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi Kararı’na ilişkindir.

Davacı şirket, hastane binasını tamamlayıp yatırım yapmak istemesi sebebiyle adına teşvik belgesi düzenlenmesi istemiyle Hazine Müsteşarlığı’na başvurmuştur. Hazine Müsteşarlığı’nca şirket adına Yatırım Teşvik Belgesi düzenlenmiştir. Söz konusu yatırımın tamamlanmasından sonra tamamlanma vizesinin de alınması üzerine Ekonomi Bakanlığı’nca davacı şirket adına bu kez başka bir Yatırım Teşvik Belgesi daha düzenlenmiştir. Davacı şirket, Ekonomi Bakanlığı’nın düzenlediği teşvik belgesi kapsamında 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Kanunu’nun ek 2. maddesi uyarınca sigorta primi işveren hissesi desteğinden yararlandırılmaya başlamıştır. Ancak sonrasında Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nden gelen yazıda, Ekonomi Bakanlığı’nın yazısına istinaden davacıya ait işyerinin 5335 sayılı Kanunu’nun 30. maddesinin 2. fıkrası kapsamında olması nedeniyle 15.06.2012 tarihinden itibaren sigorta primi desteğinden yararlandırılmasına karar verildiği bu nedenle aylık prim ve hizmet belgelerinin sunulması gerektiği, davacı adına 463.659,48 TL prim borcu çıkarıldığı bildirilmiştir.

Davacı şirket tüm bu kararların iptalinin yanı sıra “sigorta primi işveren hissesi desteği”nden 5 yıl süreyle yararlandırılması kararının iptali yönündeki kararın kaldırılması ve ilgili destekten yararlandırılması için Ekonomi Bakanlığı’na başvuru yapmış ve fakat İdare, başvuruyu reddedince davacı şirket, işbu karara konu davayı İdare Mahkemesinde açmıştır. Temyiz aşamasında Danıştay, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun ek 2. maddesi uyarınca, davacı şirketin sigorta primi işveren desteğinden yararlanıp yararlanamayacağı noktasından kaynaklandığından bahisle ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Kanunu’nun 101. maddesinde “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.” hükmüne istinaden davanın görev yönünden reddi kararını onamıştır.

Davacı bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır. İş Mahkemesi, davada 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesi uyarınca sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemelerinin görevli olmadığına, bu görevin idari yargıya ait olduğu gerekçesiyle “davanın reddine” karar vermiş, karar istinaf edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi de idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunu kabul etmiş, kararın kaldırılması için dosyayı iade etmiştir.

Karar kesinleşmiş, dosya uyuşmazlığın çözülmesi talebiyle İş Mahkemesi tarafından Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 2019/243 E. ve 2019/308 K. sayılı kararında, uyuşmazlıkta 5510 sayılı Kanun kapsamında şirketin prim desteğinin kesilmesinin söz konusu olduğu gözetildiğinde ilgili yasanın uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlığa bakmanın adli yargı yerinin görevi (iş mahkemesinin görev alanına girdiğine) olduğuna bu nedenle, İş Mahkemesi’nin verdiği kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

Söz konusu Uyuşmazlık Mahkemesi kararına aşağıdaki link aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/05/20190523-23.pdf

 

İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde bizlerle irtibata geçmenizi rica ederiz.

NAZALI HUKUK

info@nazali.av.tr

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz