Ajanda

SOSYAL GÜVENLİK AYLIĞININ KESİLMESİ VE İADESİ NEDENİYLE MÜLKİYET HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİNE İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

12.12.2019

 

Duyurumuz, 11 Aralık 2019 tarihli, 30975 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11.11.2019 tarihli, 2016/7192 başvuru numaralı Anayasa Mahkemesi kararına ilişkindir.

Başvuru sosyal güvenlik aylığının kesilmesi ve ödenen aylıkların iade edilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvurucunun talebine istinaden Sosyal Güvenlik Kurumu (“SGK”) tarafından  15.03.2002 tarihinden itibaren başvurucuya yaşlılık aylığı bağlanmıştır. 06.05.2006 tarihinde başvurucu bir şirkette çalışmaya başlamış; akabinde SGK tarafından 21.09.2011 tarihinde yaşlılık aylığı kesilmiş ve başvurucudan yapılan ödemenin iadesi istenmiştir. Kurum hatalı ödenen miktar ve kanuni faizi için icra takibi yoluna başvurmuş, miktar tahsil edilmiş; buna istinaden başvurucu tarafından tüm olağan hukuk yolları tüketilmiş ve başvurucunun aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar kesinleşmiştir.  Başvurucu 15.04.2016 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştur.

Kararda AİHM içtihatlarından bahsedilmiş; bir ekonomik menfaatin sonradan ortadan kaldırılmasının, olayın somut koşulları çerçevesinde tek başına o ekonomik menfaatin en azından kaldırıldığı ana kadar mülk olarak değerlendirilmesinin engellenemeyeceği belirtilmiştir. Ancak bu durumun menfaate hak kazanma koşulunun gerçekleşmesinden sonra menfaatin kaldırılması durumunda söz konusu olacağı; aksi halde koşulun yerine getirilmemesi sonucu kaybedilen bir menfaatin mülk olarak değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir. Bu bağlamda söz konusu hatanın  herhangi bir üçüncü kişinin kusuru olmaksızın kamu makamlarından kaynaklanması durumunda daha farklı bir orantılılık anlayışıyla yaklaşılması gerektiğini vurgulamış; başvurucunun yaşı ve yeni gelir elde etme olanağının bulunup bulunmaması göz önüne alınarak mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin ölçülü olup olmadığına karar verileceğinden bahsedilmiştir. Somut olayda İdarece hatalı olarak ödendiği tespit edilen tutarın iadesinin talep edilebileceği konusunda tartışma bulunmamakla beraber somut olaydaki hak ihlalinin tespiti, yapılan müdahalenin nitelikleri hususunda  toplanmaktadır.

 

Mahkeme tarafından esas hakkında yapılan incelemede müdahalenin  5335 Sayılı Kanun’un 30. maddesinin 2. fıkrasına dayandığından bahisle kanunilik ölçütünü taşıdığı, sosyal güvenlik sisteminin korunması ve devamlılığı sağlanması amacıyla yapıldığı dolayısıyla meşru amaç unsuruna haiz olduğu belirtilmiş ancak; hatalı ödenen kısmın kanuni faiziyle birlikte tahsil edildiği görülmüş; üstelik bu tutar başvurucuya taksitlerle ödenmiş olduğu halde peşin olarak tahsil edilmeye çalışılmıştır. Bu durum da başvurucuya orantısız bir külfet yüklenmesi sonucunu doğurmuştur. Sonuç olarak müdahalenin kanuni olduğu, meşru amaç içerdiği ancak kamu yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkı arasında adil denge sağlanmadığı gerekçesiyle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.

Söz konusu karara aşağıdaki link aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/12/20191211-9.pdf

NAZALI HUKUK

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz