Duyurumuz, 08.05.2019 tarihli, 30768 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan 4.4.2019 tarihli ve 2016/10425 başvuru numaralı Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca taşınmazın imar planında kamu hizmeti alanına ayrılmasının mülkiyet hakkının ihlali olarak kabul edilmesine ilişkindir.
Söz konusu Anayasa Mahkemesi kararına konu olayda başvurucuların maliki olduğu taşınmaz 1/1000 ölçekli uygulama planıyla 1986 yılında ilköğretim tesis alanı vasfıyla kamu hizmeti alanına ayrılmıştır.
İdare Mahkemesi, İdare tarafından kamulaştırma işleminden vazgeçilmesi ve söz konusu yerde ilköğretim alanı ihtiyacının düzenleme ortaklık payı kesintisi ile karşılandığının beyan edilmesi sonucunda başvuruculara ait taşınmazın kamulaştırılmasına ihtiyaç kalmadığını belirtmiştir. Ayrıca ilgili taşınmazın ilköğretim tesisi alanından çıkarılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Belediye Meclisi kararının iptaline karar verilmesi sonucunda taşınmazın kamu hizmeti alanından çıkarılacağını vurgulayan İdare Mahkemesi bu nedenle maliklerin tazmini gerekli bir zararının olmadığına karar vermiş ve bu hüküm kesinleşmiştir.
Anayasa Mahkemesi, kararında Başvurucuların asıl şikayetinin imar uygulamasında taşınmazın kamu hizmeti alanı olarak ayrılması sebebiyle maliki oldukları bu taşınmazdan diledikleri gibi yararlanamadıklarına, taşınmazlarını kullanamadıklarına ve tasarruf edemediklerine yönelik olduğunu belirtmiştir.
İmar planlarında kamu hizmetine ayrılan taşınmazların belirli bir süre içinde kamulaştırılması gerektiği, kamulaştırma süresinin uzamasının mülkiyet hakkının tanıdığı yetkilerin kullanımında belirsizliğe sebep olduğu ortaya konmuştur. Buna göre İdare tarafından her ne kadar bu taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçildiği belirtilmiş ise de taşınmaz üzerindeki kısıtlamanın yaklaşık otuz üç yıldan beri devam ettiği dikkate alınması gerekmektedir. Zira malikler, taşınmazın kamu hizmeti alanına ayrıldığı tarihten itibaren taşınmazdan istedikleri şekilde tasarruf edememişler, inşaat yasağı kısıtlamaları uygulanmıştır.
Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi, somut olayda kamu makamlarının taşınmazın kamulaştırılması ya da kamulaştırılmaya gerek duyulmaması durumunda imar planı değişikliğiyle taşınmaz üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması hususundaki tutumlarının, başvuruculara şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklediği, bu sebeple başvurucuların mülkiyet hakkının korunması ile kamunun yararı arasında dengenin başvurucular aleyhine bozulduğu ve müdahalenin ölçülü olmadığı gerekçeleriyle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır.
Söz konusu Anayasa Mahkemesi kararına aşağıdaki link aracılığıyla ulaşabilirsiniz.
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/05/20190508-6.pdf
İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde bizlerle irtibata geçmenizi rica ederiz.
NAZALI HUKUK |