İmdat TÜRKAY/Gelir İdaresi Grup Başkanı
Özet: 7524 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununda yapılan ve 02.08.2024 tarihinden itibaren yürürlüğe giren düzenlemeye göre, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca teknogirişim (startup, scaleup) şirketi olarak belirlenen şirketler tarafından hizmet erbabına verilen ve ücret kapsamında değerlendirilen pay senetlerinin (çalışana hisse senedi opsiyonu verilmesi), verildiği tarihteki rayiç değerinin o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı gelir vergisinden istisna edilmiş olup konu hakkında gerekli açıklamalar 326 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılmıştır.
Anahtar kelimeler: Teknogirişim şirketi (startup), Teknogirişim Stratejisi Belgesi/Türkiye Teknoloji Vize Programı, ücret, çalışana pay senedi verilmesinde ücret istisnası.
1. Giriş
28.07.2024 tarih ve 7524 sayılı Kanunla çalışanlara yönelik olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yeni bir düzenleme yapılmış ve vergilendirmede vergiye uyumun artırılması amacıyla, teknogirişim şirketleri tarafından çalışanlara verilen hisse senedi opsiyonlarında vergileme kolaylığı sağlanmıştır. 7524 sayılı Kanunun 2. maddesiyle GVK’nın “Muaflık ve İstisnalar” başlıklı ikinci kısmının üçüncü bölümünün başlığı “Diğer Muaflık ve İstisnalar” şeklinde değiştirilmiş ve mülga 17 nci maddesi başlığıyla birlikte değiştirilerek “Hizmet erbabına pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde ücret istisnası” adıyla yeni bir ücret istisnası 2.8.2024 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. Konu hakkında detaylı açıklama ve örneklerin yer aldığı 326 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ise 27/09/2024 tarihli ve 32675 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunmaktadır.
Konu hakkında Gelir Vergisi Kanununda yapılan bu yeni değişikliğe geçmeden önce teknoloji girişimciliği ekosistemi hakkında dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmelere kısaca değinmekte fayda vardır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, günümüzde dünyanın en büyük şirketlerine baktığımızda bilgi ve iletişim sektöründe faaliyet gösterdikleri görülmektedir. Ülkemizde de yakın gelecekte; dünyadaki startup girişimcilerinin doğduğu ülke olan ABD’den çıkmış bir SpaceX ve Tesla’nın CEO’su Elon Musk, Apple’ın kurucusu Steve Jobs, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos, Microsoft’un kurucusu Bill Gates, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, yine gelecekte ekonomik büyüklükte ABD’yi geçmeye aday olan dünyanın yeni devi Çin’de e-ticaret sitesi olan Alibaba’nın kurucusu Jack Ma gibi yüzyılımıza damgasını vuran girişimcilerin çıkmasını istiyorsak, teknoloji girişimcilerine vergi dahil her türlü teşvik ve desteğin sağlanması gerekmektedir. Çünkü bu tarz girişimcilerin kuracağı startup şirketleri ve geliştirecekleri teknolojilerin sonradan yaratacağı katma değer ve istihdam artışı başlangıçta vazgeçilen vergi ve devlet teşviklerinden kıyaslanamayacak kadar büyük olacaktır.
Küresel ölçekte baktığımızda, teknoloji girişimciliği faaliyetlerine yine gelişmiş ekonomilerin yön verdiği ve öncülük ettiği görülmektedir. Ekonomik rekabetçi üstünlüklerini korumak ve güçlendirmek isteyen ülkeler, teknoloji geliştirme faaliyetlerine ve girişimlerine daha fazla yatırım yapmaktadırlar. Bununla birlikte, bu yeni rekabet zemininde fark yaratan ve konumunu güçlendiren oyuncuların da bulunması gelişmekte olan ekonomiler için iyi bir örnek teşkil etmektedir. Bu kapsamda Türkiye teknoloji girişimciliğinde son yıllarda önemli bir gelişim kaydetmeyi başarmıştır.
Dünya teknoloji ekosisteminde takip edilen çeşitli endekslere göre, ülkemiz henüz arzu ettiği sıralamada değildir. Özellikle ekonomisi nispeten küçük olmasına rağmen, teknoloji girişimciliği odağında aktif politikalar yürüten bazı ülkelerin inşa etmiş oldukları ekosistemleri ile listelerin üst sıralarında yer almış oldukları görülmektedir. Ekosistemlerin ekonomik ölçeklerden bağımsız unsurlar bakımından bütüncül olarak değerlendirildiği bu endekslerde Türkiye 40’lı sıralarda yer almaktadır. Şehirler boyutunda da gelişmiş ekosisteme sahip ülkelerin teknoloji merkezleri doğal olarak ön sıralarda yer almaktadır. Teknoloji ve girişimcilik ekosistemimizin merkezi olan İstanbul da listelerde ülke konumumuza paralel bir yer edinmektedir.
Teknoloji girişimciliği ekosisteminin ilk ve en başarılı örneği hiç şüphesiz ABD olup halen merkezi de Silikon Vadisi ve etrafında oluşmuştur. 1950’li yıllardan sonra temelleri atılmaya başlanan bu ekosistem, yaklaşık 3 bin kilometrekarelik bir alanda borsada işlem gören 400’den fazla şirketin genel merkezine ve 3 milyondan fazla nitelikli çalışana ev sahipliği yapmaktadır. ABD, Silikon Vadisinin yanında Boston, New York City, Los Angeles, Seattle, Washington DC, Chicago ve Austin gibi dünyanın en önemli teknoloji merkezlerine ev sahipliği yapmaktadır. ABD bu alanda, tüm unsurları ve istatistikleri ile bugün itibariyle dünyada ilk sırada yer almaktadır.
ABD teknoloji girişimciliği ekosistemi kendi marka değerini yaratarak büyümüş, küresel bir çekim merkezi halini almıştır. Bu konumu kendi sınırları dışından gelen iş modelleri ile de zenginleşen ve güçlenen bir yapıyı doğurmuştur (Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Teknogirişim Stratejisi, 2023, www.sanayi.gov.tr). Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teknogirişim Stratejisi Belgesinde yer alan tabloya göre, Teknogirişimcilikte Türkiye’nin yeri diğer birçok ülkeye göre aşağıda görüldüğü üzere iyi bir konumdadır.
2023 yılında yayınlanan Ulusal Teknoloji Girişimciliği Strateji Eylem Planında yer alan “Dijital Şirket” stratejisi başlığı altında yer alan Eylemde; teknoloji ve yenilik tabanlı faaliyet yürüten girişimler için özel olarak, kuruluş ve tasfiye prosedürleri hafifletilen, vergi uygulamalarında özel istisnalar sağlanan, bu sayede daha fazla Türk girişiminin kurulmasını teşvik eden; aynı zamanda yurtdışından başarılı girişimlerin ülkemiz ekosistemine çekilmesini kolaylaştıran mevcut şirket türlerinin dijital ortamda hayat bulmasını sağlayacak bir dijital şirket uygulamasının hayata geçirileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla, 2024 yılında teknogirişim şirketlerine sağlanan başta vergi olmak üzere diğer teşvik ve destekleri bu eylem kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
2. Teknogirişim Stratejisi Belgesinde Teknogirişim Şirketi (Start-Up) ve Dünya Teknoloji Ekosistemindeki Gelişmeler
27.10.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 26.10.2022 tarih ve 2022/17 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında teknoloji odaklı girişimciliğe vurgu yapılmış ve Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejisinin Sanayi ve Ticaret Bakanlığının resmi internet sayfasında yayınlanacağı belirtilmiştir. Bakanlığın sitesinde yer alan 2023 yılında yayımlanan Teknogirişim Stratejisi Belgesinde;
belirtilmektedir. Start-Up’lar, benzersiz bir ürün veya hizmet geliştirmek ve pazara sunmak için kurulan genç şirketlerdir. İnovasyona dayanan bir girişimi, mevcut ürünlerin eksikliklerini gidermeyi veya tamamen yeni ürün ve hizmet yaratmayı amaçlamaktadır. Çalışma stillerine olan farklı yaklaşımı sebebiyle birçok start-up yeniliğin öncüsü olarak ifade edilmektedir.
Start-Up’ları diğer işletmelerden ayıran şey, start-up’ın yaptığı işin özgünlüğüdür. Birçok işletme daha önce pazara sunulmuş bir hizmeti kopyalayıp, franchise edebilir. Fakat bir start-up girişimi, tamamen yeni bir iş fikri oluşturmayı amaçlar veya yeni bir çalışma prensibi yansıtır. Start-Up’ları diğer şirketlerden ayıran bir başka önemli faktör ise hız ve büyüme oranlarıdır. Start-Up’lar, öne sürdükleri ürünü ve fikirleri çok hızlı bir şekilde geliştirmeyi amaçlar. Bu amaçları için genellikle, geri bildirim ve kullanım verileri aracılığıyla ürünleri sürekli olarak iyileştirirler. Start-Up’lar ürünlerini geliştirirken aynı zamanda müşteri tabanlarını da hızla genişletmek için büyük çabalar harcarlar. Böylelikle giderek daha büyük pazar payları oluşturabilirler. Tüm bu hızlı büyüme ve inovasyon çalışmaları nihai bir hedefin hizmetinde olup bu hedef, genellikle dünyaya açılmak olarak adlandırabilir. Start-Up ekosistemi, belirli bir coğrafi alanda start-up işletmelerinin büyümesini destekleyen, birbirine bağlı topluluklar, kuruluşlar ve kaynakların bir araya geldiği sistemdir.
2.1. Türkiye Tech Visa Programı (Türkiye Teknoloji Vize Programı)
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 16.09.2024 tarihinde teknoloji alanında uzmanlaşmış profesyonelleri ve yenilikçi girişimleri ülkeye çekmek amacıyla Türkiye Tech Visa Programı (Türkiye Teknoloji Vize Programı) kamuoyuna tanıtıldı. Böylece, yabancı startup ve yetenekler için yeni teknoloji vizesi olan Türkiye Tech Visa Programı uygulamaya başlamış oldu. Türkiye girişimcili ekosistemine katkı sağlayacak bu program, dünyanın en başarılı teknogirişimlerini ülkemize çekmesi ve ülkemizde çok nitelikli istihdam sağlaması amaçlanmaktadır.
Türkiye Tech Visa, teknoloji alanında kritik uzmanlıklara sahip yetenekler ile
yenilikçi iş modelleri ve teknolojiye dayalı çalışmaları olan teknogirişimlere özel
bir davet programıdır. Ülkemizde startup şirketi kuracak yabancıya çalışma ve vergi kolaylığı sağlanmaktadır. Bilişim ve iletişim sektörünün dünyadaki gelişimine paralel olarak günümüzde bütün ülkeler parlak zekalı ve yeni teknolojik ürünler üretebilen yabancıların peşine düşmüş durumdadır. Dünyanın en büyük şirketlerine baktığımızda bilgi ve iletişim sektöründe faaliyet gösterdikleri görülmektedir. Özellikle startup şirketleri yeni ekosistemin vazgeçilmez temel unsuru haline gelmiştir. ABD bunu yıllar önce yaptı ve dünyanın tüm parlak zekalı gençlerini ülkesine topladı ve yeni startup şirketleri hep bu ülkeden çıktı. Dünyadaki başarılı olmuş start-up şirketlerine baktığımızda; Airbnb, Uber, Facebook, Google, Airbnb ilk akla gelenlerdir. Bu konuda ülkemizde de son yıllarda güzel gelişmeler olmuş ve Türkiye’de başarılı olmuş start-up şirketlerine örnek olarak da Getir, KolayİK ve Obilet verilebilir.
Devlet, teknopark veya kuluçka merkezlerinde kurulacak şirketlere kurumlar vergisi ve çalışanlarına gelir vergisi istisnası tanımak ve bürokratik süreçleri hızlandırmak suretiyle desteklemektedir. Ülkemizin teknoloji merkezi olması için yurt dışından ülkemize gelen girişimcilerin kapsamlı kamu teşvik ve destek programlarından etkin yararlanmaları için yol gösterilecektir. Bu kapsamda ülkemize gelecek yabancıların bilgi ve deneyimlerinden istifade ederek yerli iş gücü kapasitesinin artırılacağı planlanmaktadır. Bu arada bu tür şirketlere ülkemizde mali konularda yardımcı olacak danışmanlık şirketlerinde de büyük bir fırsat doğacaktır.
“Türkiye Tech Visa” programı ile ülkemize gelecek girişimcilere çeşitli imkan ve avantajlar sağlamaktadır. Türkiye Tech Visa Programı ile 3 yıl süreli özel çalışma izni, kapsamlı danışmanlık hizmetleri ve geniş bir destek paketi sunulacaktır. Katılımcılar, Türkiye’de yaşama ve çalışma süreçlerini hızlandıran 3 yıl süreli özel çalışma iznine sahip olacaklardır. Bu izin, katılımcıların Türkiye’de uzun vadeli planlar yapmalarını ve yerleşik bir hayat kurmalarını sağlayacaktır. Programa kabul edilen girişimcilerin Türkiye’de kuracakları şirketlere 6 ay boyunca hukuki, mali ve teknik konularda danışmanlık hizmeti verilecektir. Yurtdışından gelen girişimciler, kapsamlı kamu teşvik ve destek programlarından yararlanabileceklerdir. Program, katılımcıların Türkiye’nin hızla büyüyen teknoloji ekosistemine entegrasyonunu destekleyecektir. Türkiye Tech Visa Programı, ülkemizin küresel bir teknoloji merkezi olması yolunda bir mihenk taşıdır. Program ile teknoloji alanında yetkinliklere sahip profesyoneller ve yenilikçi girişimlerin başarı yolculuklarını Türkiye’de daha güçlü ivmeyle sürdürmelerine imkân tanıyacak kapsamlı bir destek paketi içermektedir. Programlar, bir yandan yeni yetenek ve girişimleri ülkemize kazandırırken diğer yandan onların bilgi ve deneyimlerinden istifade ederek yerli iş gücünün kapasitesini artıracaktır. (https://www.turkiyetechvisa.gov.tr/tr/#about)
3. Ücret Ödemelerinde Vergi Tevkifatının Yapılmasında Hukuki ve Ekonomik Tasarrufun Önemi
Gelir Vergisi Kanununa göre vergiyi doğuran olay gelirin elde edilmesidir. Gelir unsurları hakkında Gelir Vergisi Kanununda yapılan düzenlemelerden hareketle üç farklı elde etme yönteminden bahsetmek mümkündür. Bunlar “tahakkuk, hukuki ve ekonomik tasarruf ile tahsil” esaslarıdır. Gelirin elde edilmesi ticari ve zirai kazançlarda tahakkuk esasına, serbest meslek kazancı ve gayrimenkul sermaye iradında tahsil esasına, menkul sermaye iratları ile ücret gelirlerinde ise hukuki ve ekonomik tasarrufun gerçekleşmesine bağlanmıştır (www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 15.05.2015 tarih ve 38418978-120 (94-14/25)-503 sayılı özelgesi).
Gelir Vergisi Kanununun "Ücretin tarifi" başlıklı 61 inci maddesinde yer alan hükme göre; ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.
Aynı Kanunun “İşverenin tarifi" başlıklı 62 nci maddesinde ise işverenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir. Yine "Vergi tevkifatı" başlıklı 94 üncü maddesindeki hükme göre; kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler maddede sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.
İşverenler tarafından hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır. Vergi tevkifatının yapılmasında 96 ncı madde hükmü göz önünde tutulmaktadır. GVK’nın "Vergi tevkifatında uyulacak esaslar" başlıklı 96 ncı maddesindeki hükme göre; vergi tevkifatı, 94'üncü madde kapsamına giren nakten veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade etmektedir.
Buna göre, bir gelirin vergilendirilecek aşamaya gelebilmesi için o gelirin vergi kanunlarında şartları belirlenen şekilde elde edilmiş olması gerekir. Gerçek usulde vergilendirilen ücret gelirlerinde elde etme, gelirin kişinin hukuki ve ekonomik tasarrufuna girmesi ile gerçekleşmektedir. Hukuki tasarruf, gelirin sahibi tarafından talep edilebilir hale gelmesini; ekonomik tasarruf ise gelirin sahibinin emrine amade kılındığı zamanı ifade eder. Dolayısıyla, bir ücret ödemesine vergi tevkifatı yapılabilmesi için nakden veya hesaben ödemenin yapılmış olması gerekmektedir. Öte yandan, 166 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, bir ücret ödemesinin tahakkuk ve ödemesi hangi ayda yapılmışsa bu ödemenin o ay ücreti kabul edilerek, Gelir Vergisi Kanununun 103 ve 104 üncü maddeleri dikkate alınmak suretiyle vergi tevkifatı yapılması gerektiği belirtilmiştir (www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 08.05.2024 tarih ve E-38418978-120[61-2023/7]-249288 sayılı özelgesi).
Yani ücret geliri elde eden açısından, talep edilebilir hale geldiği durumda, elde etmenin gerçekleştiği kabul edilmektedir. Zira aynı tarihte, ekonomik tasarruf imkanına da kavuşulmuş olduğu kabul edilmektedir. Bu görüşünü dayanağı GVK’nın vergi tevkifatını düzenleyen 94. maddesinde yer alan, “…veya hesaben yaptıkları sırada…” tevkifatın yapılacağı ifadesi oluşturmaktadır. Sonuç olarak ücret geliri, hukuki tasarruf hakkının doğduğu tarih itibariyle elde edilmiş sayılmaktadır. Bununla birlikte hukuki tasarruf hakkı doğmuş olmakla beraber ekonomik tasarruf hakkı doğmamışsa, ücret geliri elde edilmiş sayılamaz. Ücretli, hukuken ücret gelirini almaya hak etmiş olsa bile ekonomik olarak fiilen ücret gelirini tasarrufuna geçirmemişse elde etme gerçekleşmiş sayılamaz. Özetle, ücret gelirinde elde etme, hukuki ve ekonomik tasarruf esasına bağlanmıştır.
4. Çalışanlara Hisse Senedi Opsiyonu Sağlanması
İşverenler tarafından çalışana gelecek dönemler için bugünden sağlanan hisse senedi opsiyonu ücret kapsamında değerlendirilen bir menfaat olarak değerlendirilmekte olup bu menfaatin çalışanın hukuki ve ekonomik tasarrufuna geçtiği dönemde ücret geliri olarak (istisnadan faydalananlar hariç) gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir. 7524 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun 17. maddesi yeniden düzenlenmiş ve teknogirişim şirketlerince hizmet erbabına pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlere ücret istisnası tanınmıştır. Ar-ge ve tasarım faaliyetlerinde bulunan startup işletmelerinde çalışan personele verilen hisse senedinin vergilendirilmesinde kolaylık sağlanmış ve ücret istisnası getirilmiştir. Startup şirketlerindeki hisse senedi opsiyonlarında vergisel kolaylık sağlanmıştır.
Hisse senedi opsiyonu; bugünkü ücretin gelecekte belirlenen bir fiyattan veya bedelsiz olarak hisse ile ödenmesini ifade eden, şirketlere finansman imkanı sağlayan, çalışanların ise motivasyonunu ile aidiyetini artıran bir uygulama olarak günümüzde yaygın olarak yapılan bir uygulamadır. Uygulamada, işverenler ile hizmet erbabıyla yapılan sözleşmeler kapsamında hizmet erbabına, belirli bir süre işverene bağlı çalışılması veya belirlenen performans ve benzeri kriterlerin sağlanması kaydıyla işverenin veya aynı şirketler topluluğundaki şirketlerin pay senetlerinden bedelsiz veya indirimli satın alma hakkı verilebilmektedir.
Uzun yıllardır ABD ve Avrupa ülkelerindeki işverenler tarafından üst düzey yöneticilere yönelik olarak hisse senedi opsiyonu sağlanmakta olup son yıllarda ülkemizdeki bazı şirketlerde de üst düzey çalışanı şirkette tutmak ve uzun süre şirkete bağlı olarak çalışmasını sağlamak için çalışanlara pay senedi verilmesi uygulamasını yapmaktadır. Çalışana hisse opsiyonu verilmesi, bir şirketin çalışanlarına belirli bir süre içinde, önceden belirlenmiş bir fiyattan şirketin hisse senetlerini satın alma hakkı tanıyan bir teşvik programıdır. Bu opsiyonlar, genellikle çalışanları şirkete bağlı tutmak ve performanslarını ödüllendirmek amacıyla kullanılmaktadır. Çalışanlar, opsiyonları genellikle belirli bir süre geçtikten sonra kullanabilir (bu süreye "hak ediş dönemi" denir) ve hisse senetlerini belirli bir fiyattan satın alabilirler.
Hisse senedi opsiyonu, çalışanlara belirli bir süre sonunda şirketin hisse senetlerini önceden belirlenen bir fiyattan satın alma hakkı tanıyan bir teşvik planıdır. Bu plan, çalışanları şirketin başarısına ortak etmeyi ve onların performansını ödüllendirmeyi amaçlar. Opsiyonlar genellikle belirli bir "hak ediş dönemi" sonrasında kullanılabilir ve çalışanlar bu haklarını kullanarak hisse senetlerini alabilirler. Bu yöntem, çalışanların şirketle uzun vadeli bir bağ kurmasını ve şirketin büyümesinden doğrudan fayda sağlamasını esas almaktadır. Çalışana hisse senedi opsiyonu verme yöntemleri, şirketlerin çalışanları ödüllendirmek ve onları şirkete daha fazla bağlamak amacıyla kullandığı çeşitli programlardan oluşmakta olup en yaygın olan yöntemler şöyledir:
Her bir yöntemin vergi, hak ediş dönemi ve diğer yasal yönleri farklıdır, bu nedenle şirketler bu opsiyonları tasarlarken dikkatli bir planlama yapmalıdır. Çalışana hisse senedi opsiyonu verilmesi, genellikle maaş veya nakit ödeme yerine geçmez, ancak ek bir teşvik olarak değerlendirilir. Yani, bu tür opsiyonlar çalışanın maaşına ek olarak sunulan bir ödüllendirme aracıdır. Startup, yenilikçi bir iş fikriyle genellikle teknoloji odaklı olarak kurulan, hızlı büyüme potansiyeline sahip genç bir şirkettir. Startuplar, mevcut bir pazarın sorunlarına yenilikçi çözümler getirmeyi veya tamamen yeni bir pazar yaratmayı amaçlar. Bu şirketler genellikle sınırlı kaynaklarla başlar, yüksek risk taşır ve büyüme odaklıdırlar. Girişim sermayesi, melek yatırımcılar veya kitle fonlaması gibi finansman kaynaklarına başvururlar ve genellikle teknoloji veya dijital tabanlı hizmetler sunarlar.
Özetle, işverenler tarafından belli şartlara haiz personele belli koşulları yerine getirmiş olmaları şartıyla "hisse edindirme planı" kapsamında bedelsiz hisse senedi verilmesi durumunda, işverenler tarafından hizmet erbabına sağlanan bu menfaatin, çalışanın hukuki ve ekonomik tasarrufuna geçtiği dönemde ücret geliri olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup işveren tarafından gerekli gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekmektedir.
Geçmiş dönemlerde işveren tarafından çalışana hisse edindirme planı hakkında Gelir İdaresine sorulan bir soruda; İşveren tarafından personele, hisse edindirme planı çerçevesinde yurt dışında bulunan grup firması tarafından sağlanacak menfaatlerin vergilendirilmesi konusunda görüş istenmiş ve 2012 tarihinde bir özelge verilmiştir. İşveren tarafından özelge başvurusunda sorulan soruda; yurt dışındaki grup firması tarafından belli şartlara haiz ve belli koşulları yerine getirmiş olan personele "Hisse edindirme planı" kapsamında menfaatler (hisse opsiyonları "stock options" ve sınırlı hisseler "resticted stocks") verileceğine ilişkin taahhütte bulunulmasını planladığını ve şartların (taahhüt tarihinden itibaren üç yıllık hakediş süresinin dolması, ilgili personelin hakediş süresinin sonunda firmada çalışıyor olması vb.) gerçekleşmiş olması halinde söz konusu hisselerin personelin hukuki ve ekonomik tasarrufuna geçirilmesi düşünüldüğü, personele bedelsiz olarak verilecek hisselerin bedellerinin firma tarafından karşılanacağı, bu nedenle çalışanların "Hisse edindirme planı"na dahil edildikleri tarihteki hisselerin bedelleri aynı tarihte yurt dışındaki grup firması tarafından şirkete fatura edileceği belirtilerek, söz konusu hisse bedellerinin, GVK’nın 61 inci ve 94 üncü maddeleri kapsamında, grup firması tarafından fatura edildikleri dönemde mi, hakediş süresinin sonunda hisselerin personelin hukuki ve ekonomik tasarrufuna geçeceği dönemde mi ücret olarak değerlendirilip vergi kesintisine tabi tutulacağı hususunda bilgi talep edilmesi üzerine verilen görüş özetle şöyle olmuştur.
Yurt dışındaki grup firması tarafından belli şartlara haiz personele belli koşulları yerine getirmiş olmaları şartıyla "Hisse edindirme planı" kapsamında bedelsiz hisse senedi verileceğine ilişkin taahhütte bulunulmasıyla ve şartların gerçekleşmiş olması halinde hisse senetlerinin bedelsiz verilmesi nedeniyle şirket tarafından sağlanan menfaatin, çalışanın hukuki ve ekonomik tasarrufuna geçtiği (bedelsiz hisseler, taahhüt tarihinden başlayarak 3 yıllık bir hak ediş süresinin sonunda ve şirkette çalışan personele verileceğinden hisselerin bedelsiz aldığı tarihin), dönem ücret geliri olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup, söz konusu personelin şirkette çalışmaları ve belli koşullar karşılığı sağlanan söz konusu menfaatin şirket tarafından vergi tevkifatına tabi tutulup muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, ücret olarak değerlendirilecek olan söz konusu hisselerin personelin hukuki ve ekonomik tasarrufuna geçtiği dönemde kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir (www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 23.02.2012 tarihli ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 61-724 sayılı özelgesi).
5. Çalışanlara Hisse Senedi Opsiyonu Verilmesi Konusunda Yapılan Düzenlemenin Gerekçesi
7524 sayılı Kanunla çalışanlara yönelik olarak Gelir Vergisi Kanununda yeni bir düzenleme yapılmış ve vergilendirmede vergiye uyumun artırılması amacıyla, çalışanlara verilen hisse senedi opsiyonlarında vergileme kolaylığı sağlanmıştır. 7524 sayılı Kanunun 2. maddesiyle GVK’nın “Muaflık ve İstisnalar” başlıklı ikinci kısmının üçüncü bölümünün başlığı “Diğer Muaflık ve İstisnalar” şeklinde değiştirilmiş ve mülga 17 nci maddesi başlığıyla birlikte değiştirilerek “Hizmet erbabına pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde ücret istisnası” adıyla yeni bir ücret istisnası 2.8.2024 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. Bilindiği üzere; GVK’nın üçüncü bölümünde 15. maddede diplomat muaflığı, 16. maddede yabancı elçilik ve konsolosluklardaki ücret istisnası yer almaktadır. Bu ücret istisnalarının hemen ardından mülga olan 17. madde yeniden düzenlenmiş ve ücretlerde yeni bir istisna daha hayata geçirilmiştir.
7524 sayılı Kanunun genel gerekçesinde, vergilendirmede vergiye uyumun artırılması amacıyla, çalışanlara verilen hisse senedi opsiyonlarında vergileme kolaylığı sağlandığı belirtilmiştir. Yine 7524 sayılı Kanunun 2. Maddesi ile GVK’nın 17. maddesine eklenen bu yeni ücret istisnasının madde gerekçesinde; mevcut uygulamada, hizmet erbabı ile yapılan sözleşmeler kapsamında, hizmet erbabına, belirli bir süre işverene bağlı çalışılması, belirlenen performans ve benzeri kriterlerin sağlanması kaydıyla, işverenin veya grup şirketlerinin pay senetlerinden bedelsiz veya indirimli satın alma hakkı verilebilmektedir.
Hizmet erbabına bedelsiz pay senedi verilmesi suretiyle sağlanan menfaatler, bu pay senetlerinin hukuki ve ekonomik olarak tasarruf edilebilir olduğu tarihte, pay senedi alım hakkı verilmesi suretiyle sağlanan menfaatler ise bu hakkın fiilen kullanıldığı tarihte elde edilmiş sayılmaktadır. Hizmet erbabına pay senedi verildiği durumlarda pay senedinin rayiç değeri, pay senedi alım hakkı verildiği durumlarda ise hakkın kullanıldığı tarihteki pay senedinin rayiç değeri ile hizmet erbabına maliyeti arasındaki fark, ücret olarak kabul edilmektedir.
Düzenleme ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre teknogirişim (startup) şirketi niteliğini haiz işverenlerce, hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde kabul edilen pay senetlerinin verildiği tarihteki rayiç değerinin, hizmet erbabının o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı gelir vergisinden istisna tutulmaktadır. Diğer taraftan, hizmet erbabına verilen hisse senetlerinin daha uzun süre elde tutulmasının teşvik edilmesi amacıyla, söz konusu istisnanın hizmet erbabı tarafından iktisap edilen hisse senetlerinin elde tutulma süresine göre farklı oranlarda uygulanması öngörülmektedir. İstisna nedeniyle zamanında alınmayan vergilerin vergi ziyaı cezası kesilmeden işverenden alınması ve zamanaşımı süresinin, söz konusu pay senetlerinin hizmet erbabı tarafından elden çıkarıldığı tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlaması sağlanmaktadır.
6. Hizmet Erbabına Pay Senedi Verilmek Suretiyle Sağlanan Menfaatlerde Ücret İstisnasının Uygulama Esasları
7524 sayılı Kanunun 2. maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun “Muaflık ve İstisnalar” başlıklı ikinci kısmının üçüncü bölümünün başlığı “Diğer Muaflık ve İstisnalar” şeklinde değiştirilmiş ve mülga 17 nci maddesi başlığıyla “Hizmet erbabına pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde ücret istisnası” şeklinde değiştirilmiştir. GVK’nın 17. maddesinde yer alan yeni ücret istisnasına göre;
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre teknogirişim şirketi niteliğini haiz işverenlerce hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde kabul edilen pay senetlerinin, verildiği tarihteki rayiç değerinin o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı gelir vergisinden istisnadır. Şu kadar ki, hizmet erbabı tarafından bu şekilde iktisap edilen pay senetlerinin;
vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.
Bu şekilde istisna nedeniyle zamanında alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı süresi, hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen pay senetlerinin hizmet erbabı tarafından elden çıkarıldığı tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlayacaktır. Bu yeni ücret istisnası 02.08.2024 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmiştir. Hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde ücret istisnası uygulaması hakkında 27.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 326 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde gerekli açıklama ve örnekler yer almaktadır. Söz konusu Genel Tebliğde istisna uygulaması hakkında farklı durumlara göre toplan on adet örnek yer almakta olup uygulamanın yeni olması nedeniyle teknogirişim şirketi niteliğini haiz olan anonim şirketler tarafından pay senetlerinin hizmet erbabına bedelsiz/indirimli olarak verilmesi durumunda istisna uygulaması çok açıklayıcı bir şekilde anlatılmıştır.
Çalışanlara pay senedi verme yöntemleri, şirketlerin çalışanlarına hisse senedi veya hisse opsiyonu sunarak şirketin büyümesine katkıda bulunan çalışanları ödüllendirme ve motive etme yöntemleridir. Bu yöntemler, çalışanların şirkete bağlılığını artırmayı ve performanslarını teşvik etmeyi amaçlar. Getirilen bu yeni düzenleme ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca tanımı yapılacak Ar-ge ve tasarım faaliyetlerinde bulunan startup işletmelerinde çalışan personele şartların sağlanması koşuluyla verilen hisse senedinin elde tutulduğu süreye göre, ücretin vergilendirilmesi yönünden vergisel kolaylık sağlanmıştır.
6.1. İstisnanın Kapsamı
193 sayılı GVK’nın 61 inci maddesinde ücret, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olarak tanımlanmıştır. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması ücretin mahiyetini değiştirmemektedir. Dolayısıyla işverenlerce hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatler de ücret olarak değerlendirilmekte ve ücret hükümlerine göre vergilendirilmektedir.
Hizmet erbabıyla yapılan sözleşmeler kapsamında hizmet erbabına, belirli bir süre işverene bağlı çalışılması veya belirlenen performans ve benzeri kriterlerin sağlanması kaydıyla işverenin veya aynı şirketler topluluğundaki şirketlerin pay senetlerinden bedelsiz veya indirimli satın alma hakkı verilebilmektedir. İstisna kapsamında pay senedinin bedelsiz verildiği durumlarda pay senedinin verildiği tarih, indirimli pay senedi satın alma hakkı tanınması halinde ise bu hakkın fiilen kullanıldığı tarih itibarıyla menfaat elde edilmiş sayılmaktadır.
Hizmet erbabına bedelsiz pay senedi verildiği durumlarda pay senedinin rayiç değeri, pay senedinin indirimli alım hakkı verildiği durumlarda ise hakkın kullanıldığı tarihteki pay senedinin rayiç değeri ile hizmet erbabına maliyeti arasındaki fark, ücret olarak kabul edilmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre teknogirişim şirketi niteliğini haiz işverenlerce hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde olduğu kabul edilen pay senetlerinin, verildiği tarihteki rayiç değerinin hizmet erbabının o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı gelir vergisinden istisnadır.
Hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen pay senetlerinin rayiç değerinin tespitinde, 213 sayılı VUK’nın mükerrer 266 ncı maddesi uyarınca söz konusu pay senetlerinin değerleme günündeki normal alım satım değeri esas alınacaktır. Hizmet erbabının GVK’nın 17 nci maddesi kapsamında yararlanabileceği istisna tutarının tespitinde esas alınacak ücret, işveren tarafından çalışana hizmeti karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarının toplamıdır. Yapılan gerçek bir giderin karşılığı olsun ya da olmasın gider karşılığı olarak ödenen tutarlar ile hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde olduğu kabul edilen pay senetlerinin rayiç değeri, yıllık brüt ücretin hesabında dikkate alınmayacaktır.
7524 sayılı Kanunun yayımı tarihi olan 2.8.2024 tarihinden önce çalışanlara bedelsiz veya indirimli olarak verilmiş olan ve rayiç değeri üzerinden ücret hükümleri kapsamında vergilendirilmesi gereken pay senetleri için istisna hükmünden faydalanılması mümkün değildir.
6.2. İstisnadan Yararlanma Şartları
Hizmet erbabına pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde ücret istisnasının uygulanabilmesi için birinci şart, çalışanlarına pay senedi veren şirketin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre teknogirişim şirketi niteliğini haiz olması gerekmektedir. İkinci olarak, pay senetleri verilmek suretiyle sağlanan menfaatin istisnaya konu edilecek kısmı, hizmet erbabının o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşamayacaktır. Pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde istisna tutarının hesabında, pay senedi verilen hizmet erbabının o yıldaki brüt ücret tutarı esas alınacaktır. Ancak, pay senedinin verildiği tarihte hizmet erbabının bir yıllık brüt ücret tutarının tam olarak tespit edilememesi halinde, pay senetlerinin verildiği tarihteki bir aylık brüt ücret tutarının oniki ile çarpılması sonucu bulunan tutar kendisine pay senedi verilen hizmet erbabının bir yıllık brüt ücreti olarak dikkate alınabilecektir.
Üçüncü olarak söz konusu istisnanın hizmet erbabına pay senetlerinin verildiği tarihin içinde bulunduğu dönemde uygulanması esas olup bu pay senetlerinin belirli bir süre elde tutulması şarttır. Hizmet erbabı tarafından iktisap edilen pay senetlerinin iktisap tarihinden itibaren;
vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte işverenden tahsil edilecektir.
Görüldüğü üzere, uygulamada elden çıkarma zamanı istisna uygulamasında kritik öneme sahip bulunmaktadır. Buna göre hizmet erbabı hisseleri 12 yıldan evvel elden çıkartırsa yararlanılan istisnanın bir kısmı ya da tamamı vergi ziyaı cezası uygulanmadan gecikme faizi ile birlikte işverenden tahsil edilecektir. Ancak hizmet erbabı hisseleri 12 yıldan sonra elden çıkarması durumunda işverenden geri tahsil edilecek bir tutar olmayacaktır.
6.3. İstisnanın Uygulanmasında Özellik Taşıyan Hususlar
Pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde istisna tutarının hesabında, pay senedi verilen hizmet erbabının o yıldaki brüt ücret tutarı esas alınacaktır. Ancak, pay senedinin verildiği tarihte hizmet erbabının bir yıllık brüt ücret tutarının tam olarak tespit edilememesi halinde, pay senetlerinin verildiği tarihteki bir aylık brüt ücret tutarının 12 ile çarpılması sonucu bulunan tutar kendisine pay senedi verilen hizmet erbabının bir yıllık brüt ücreti olarak dikkate alınabilecektir. Pay senedinin verildiği tarihte hizmet erbabının ilgili yıldaki brüt ücretinin tam olarak tespit edilememesi nedeniyle pay senedinin verildiği aydaki brüt ücret tutarının 12 ile çarpılması sonucu bulunan tutar, yılsonunda hizmet erbabının gerçekleşen yıllık brüt ücret tutarı ile karşılaştırılacaktır. Yıllık gerçekleşen brüt ücret tutarının istisna kapsamında dikkate alınan yıllık brüt ücret tutarından fazla veya eksik olması halinde gerekli düzeltme işlemi yapılacaktır.
213 sayılı VUK’nın 238 inci maddesinin birinci fıkrasında, işverenlerin her ay ödedikleri ücretler için ücret bordrosu tutmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, işverenlerce hizmet erbabına verilen pay senetlerinin tamamının, istisna kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın rayiç değeri üzerinden ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmektedir. Ancak, hizmet erbabına verilen ve istisna kapsamında olan pay senetlerinin bedelleri vergi matrahına dahil edilmeyecektir.
Hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen pay senetleri dolayısıyla yararlanılan istisnaya ilişkin şartların ihlali halinde istisna uygulaması nedeniyle alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı süresi, söz konusu pay senetlerinin hizmet erbabı tarafından elden çıkarıldığı tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlayacaktır.
İstisna uygulaması nedeniyle zamanında alınmayan vergiler, elde tutma süresine ilişkin şartların ihlali halinde vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle işverenden tahsil edilecektir. Bu durumda hizmet erbabı tarafından pay senetlerinin elden çıkarıldığı tarih esas alınarak istisnanın uygulandığı döneme ilişkin vergi dairesince vergi ziyaı cezası kesilmeksizin gerekli gelir vergisi tarhiyatı yapılacaktır. Ayrıca istisnanın uygulandığı döneme ait muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin düzeltilmesi gerekmeyecektir. İşveren, çalışanın pay senetlerini elden çıkardığını vergi dairesine Genel Tebliğ ekinde yer alan dilekçe (Ek-2 Pay Senetlerinin Elden Çıkarılmasına İlişkin Dilekçe) ile bildirmekle yükümlüdür. Yapılan tarhiyat işlemleri hizmet erbabının, ilgili takvim yılında istisna uygulanan dönem ve takip eden dönemlerdeki ücret matrahını etkilemeyecektir.
Hizmet erbabına, işverenin dahil olduğu şirketler topluluğundaki şirketlerin pay senetleri, bedelsiz veya indirimli olarak işveren veya şirketler topluluğundaki diğer şirketler tarafından verilebilmektedir. Bu durumlarda hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatler, işveren şirket tarafından hizmet erbabına ödenen ücret olarak kabul edilecektir. Hizmet erbabına, işverenin de içinde bulunduğu şirketler topluluğundaki diğer şirketlerin pay senetlerinin verilmesi durumunda da söz konusu istisnadan faydalanılması mümkün olacaktır.
Hizmet erbabına, işverenin aktifinde yer alan aynı şirketler topluluğundaki şirketlerin pay senetleri bedelsiz veya indirimli olarak verilebileceği gibi bu pay senetlerinin aynı şirketler topluluğundaki diğer şirketler tarafından doğrudan hizmet erbabına verilmesi de mümkündür. Her iki durumda da bedelsiz veya indirimli olarak pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatler, işveren şirket tarafından hizmet erbabına ödenen ücret olarak kabul edilecektir. Bedelsiz veya indirimli olarak iktisap edilen pay senetlerini elinde bulunduran çalışanın; işten ayrılması halinde işten ayrıldıktan sonraki dönemde pay senetlerini elinde tuttuğu süreler ile vefat etmesi halinde ise bu pay senetlerinin mirasçılar tarafından elde tutulduğu süreler elde tutma sürelerinin hesabında dikkate alınacaktır.
Hizmet erbabına pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatleri, ücret istisnasına konu etmek isteyen işverenlerin anılan Genel Tebliğ ekinde yer alan "Hizmet Erbabına Pay Senedi Verilmek Suretiyle Sağlanan Menfaatlerde Ücret İstisnasına İlişkin Bildirim"i (Ek:1) doldurmaları ve pay senetlerinin verildiği aya ait muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ekinde vermeleri zorunludur.
Genel Tebliğde farklı durumlara göre istisna uygulamasının ne şekilde uygulanacağı hakkında on örnek yer almaktadır. Kapsam dahilinde olan işveren ve çalışanların istisnanın uygulanmasına yönelik olarak söz konusu örneklere bakmasında fayda vardır.
7. Sonuç ve Genel Değerlendirme
Gelir Vergisi Kanununda yer alan ücretin tanımı gereğince, işverenler tarafından hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatler ücret olarak değerlendirilmektedir. Gerçek usulde vergilendirilen ücret gelirlerinde elde etme, gelirin kişinin hukuki ve ekonomik tasarrufuna girmesi ile gerçekleşmektedir. Hukuki tasarruf, gelirin sahibi tarafından talep edilebilir hale gelmesini; ekonomik tasarruf ise gelirin sahibinin emrine amade kılındığı zamanı ifade etmektedir. Dolayısıyla, bir ücret ödemesine vergi tevkifatı yapılabilmesi için nakden veya hesaben ödemenin yapılmış olması gerekmektedir. Dolayısıyla, işverenler tarafından çalışanlara sağlanan tüm menfaatler ücretin tanımı gereğince ücret kapsamında değerlendirilmektedir. Bu kapsamda, çalışanlara sağlanan hisse edindirme planları çerçevesinde çalışanlara verilen pay senetlerinin de hukuki ve ekonomik tasarrufun değeri de ücret kapsamında değerlendirilecektir. Gelir İdaresi de 7524 sayılı Kanunla yapılan düzenleme öncesine kadar vermiş olduğu özelgelerde, çalışanlara sağlanan hisse edindirme planlarının çalışana sağlanan menfaat kapsamında ücret olarak değerlendirileceğini ve söz konusu hisselerin çalışanın hukuki ve ekonomik tasarrufuna geçtiği anda vergi tevkifatına tabi tutulması gerektiğini belirtmiştir.
Ancak, 7524 sayılı Kanunla vergiye gönüllü uyumu artıracak birçok vergisel düzenleme yapılmış olup bunlardan biri de GVK’nın 17. maddesine yeni bir ücret istisnası olarak eklenen ve 2.8.2024 tarihinde yürürlüğe giren, hizmet erbabına pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde ücret istisnası olmuştur. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre teknogirişim şirketi niteliğini haiz işverenlerce hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde kabul edilen pay senetlerinin, verildiği tarihteki rayiç değerinin o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı gelir vergisinden istisna edilmiştir. Yeni düzenlemeye göre, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca teknogirişim şirketi olarak belirlenen şirketlerdeki hisse senedi opsiyonlarında vergisel kolaylık sağlanmış ve bu yeni bir ücret istisnası Gelir Vergisi Kanununa girmiştir. Konuya ilişkin olarak Gelir İdaresince 27.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 326 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde gerekli açıklama ve örnekler yer almaktadır.
Buna göre, hizmet erbabıyla yapılan sözleşmeler kapsamında hizmet erbabına, belirli bir süre işverene bağlı çalışılması veya belirlenen performans ve benzeri kriterlerin sağlanması kaydıyla işverenin veya aynı şirketler topluluğundaki şirketlerin pay senetlerinden bedelsiz veya indirimli satın alma hakkı verilebilmektedir. İstisna kapsamında pay senedinin bedelsiz verildiği durumlarda pay senedinin verildiği tarih, indirimli pay senedi satın alma hakkı tanınması halinde ise bu hakkın fiilen kullanıldığı tarih itibarıyla menfaat elde edilmiş sayılmaktadır.
Hizmet erbabına bedelsiz pay senedi verildiği durumlarda pay senedinin rayiç değeri, pay senedinin indirimli alım hakkı verildiği durumlarda ise hakkın kullanıldığı tarihteki pay senedinin rayiç değeri ile hizmet erbabına maliyeti arasındaki fark, ücret olarak kabul edilmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre teknogirişim şirketi niteliğini haiz işverenlerce hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde olduğu kabul edilen pay senetlerinin, verildiği tarihteki rayiç değerinin hizmet erbabının o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı gelir vergisinden istisna edilmiştir. Söz konusu istisnadan sadece teknogirişim şirketi niteliğini haiz işletmelerde çalışan hizmet erbapları faydalanabilecektir. Ayrıca, yapılan yasal düzenlemede sadece pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatler istisna kapsamında olduğundan anılan istisnadan uygulamada sadece anonim şirketlerde çalışanlar faydalanabilecek olup genel tebliğde yer alan on örneğin tamamı da zaten anonim şirketler üzerinden verilmiştir.
Sonuç olarak, teknogirişim şirketlerini (startup) teşvik etmek için çalışanlara yönelik olarak çok önemli bir ücret istisnası vergi sistemine girmiş bulunmaktadır. Ancak istisnanın uygulanmasında belirlenen şartların sağlanması gerekmekte olup aksi durumdan zamanında alınmayan vergi işverenden geri alınacaktır. Her ne kadar hizmet erbabına pay senedi verilmek suretiyle sağlanan bir menfaat sonrasında çalışana verilen pay senedini 12 yıla varan sürelerle elde tutmaya zorlamak ve satış olması halinde de vergisel sorumluluğu işverene yüklemek eleştiri konusu olsa da bu istisna uygulamasından nihayetinde uzun dönemde yarar sağlayacak olan nitelikli personeli çalıştırmak isteyen işverenler yararlanacaktır. Bu nedenle, Vergi İdaresinin istisna uygulaması nedeniyle çalışandan zamanında alınmayan vergileri, elde tutma süresine ilişkin şartların ihlali halinde vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle işverenden tahsil edilecek olması son derece doğru bir düzenleme olmuştur.
*Bu yazıda yapılan açıklamalar, tamamıyla yazarına ait olup, hiçbir şekilde yazarın çalıştığı kurumunu bağlamaz, kurumunun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.
KAYNAKLAR