Makaleler

TEVKİF YOLUYLA KESİLEN VERGİLERİN YILLIK BEYANNAMEDE MAHSUBU VE KALAN TUTARIN MAHSUBEN/NAKTEN İADESİ

11.04.2022

İmdat TÜRKAY/Gelir İdaresi Grup Başkanı

 

Özet: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa göre mükelleflerden yıl içinde tevkif yoluyla kesilen vergiler yıllık beyannamede hesaplanan vergiden mahsup edilmekte ve kalan tutar ödenecek vergi olarak tahakkuk ettirilmekte olup yıl içinde kesilen vergilerin hesaplanan vergiden fazla olması durumunda ise bu tutar belli şartla çerçevesinde mükellefe mahsuben ve/veya nakten iade edilmektedir. Yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinin verilme sürecinin mart ve nisan ayında tamamlanması sonrasında nakten ve/veya mahsuben iade süreci mükelleflerin bağlı olduğu vergi daireleri tarafından yapılmaktadır. Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamede mahsubu ve kalan tutarın nakten veya mahsuben iadesinin usul ve esasları ise Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan genel tebliğlerle düzenlenmektedir.

 

Anahtar kelimeler: Vergisi tevkifatı, tevkifatın mahsubu, standart iade talep dilekçesi,  mahsuben/nakten iade, nakten iade limitleri, inceleme raporu/teminat/tam tasdik raporu.

 

GİRİŞ

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Vergi tevkifatının mahsubu” başlıklı 121. maddesinde yer alan hükme göre; yıllık gelir vergisi beyannamesinde gösterilen gelire dâhil kazanç ve iratlardan Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesine göre kesilmiş bulunan vergilerin, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisine mahsup edileceği, mahsubu yapılan miktarın gelir vergisinden fazla olması halinde aradaki farkın Gelir İdaresi tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde mükelleflere ret ve iade edileceği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 34. maddesine göre, kurumlar vergisi beyannamesinde yurt içinde kesilen vergilerin mahsubu mümkün bulunmaktadır. Buna göre, kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilen kazançlardan, KVK’nun 15. maddesinin birinci fıkrasına ve 30. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına göre kaynağında kesilmiş olan vergiler (hayat sigorta şirketlerinde matematik karşılıkların yatırıma yönlendirilmesinden elde edilen kazanç ve iratlar üzerinden yapılan kesintiler dahil), beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmektedir.

Tevkif yoluyla kesilen vergilerinin yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden mahsubu ve kalan kısmın iadesi işlemlerine ilişkin esaslar ilk olarak 06.04.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmış bulunmaktadır. Daha sonra 79 no.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde, 429 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, 22.01.2016 tarihli ve 99 no.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde açıklamalar yapılmış bulunmaktadır.

Son olarak 6.10.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 315 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin tevkif yoluyla kesilen vergilerinin gelir veya kurumlar vergisinden mahsubu ile kalan kısmının iadesine, geçici verginin mahsup ve iadesine ve bu vergilere ait vergi hatalarından kaynaklanan iade işlemlerine yönelik düzenlemelerin yer aldığı 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde mükellefler lehine bazı değişiklikler yapılmıştır. Özellikle, nakten iade konusunda var olan mevcut parasal tutarlar günümüz şartlarına göre mükelleflerin lehine olacak şekilde artırılmıştır. Ayrıca, yeniden belirlenen parasal tutarların her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı da belirtilmiştir. Ayrıca, 6.10.2021 tarihi itibariyle sonuçlanmamış iade talepleri hakkında yeni yapılan düzenlemelerin geçerli olacağı belirtilmiştir. Bu çalışmada, 193 sayılı GVK’ya göre tevkif yoluyla kesilen verginin mahsuben ve/veya nakten iade süreci son yapılan değişiklikler kapsamında incelenecektir.

1. VERGİ TEVKİFATININ MAHSUBUNA İLİŞKİN YASAL DÜZENLEME

Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından yıllık olarak verilen beyanname sonucunda, yıl içinde tevkif yoluyla kesilen vergiler beyannamede hesaplanan vergiden mahsup edilmekte kalan tutar ise mahsuben veya nakten mükelleflere ödenmektedir. Ancak, mahsup işleminin yapılabilmesi için, tevkif yoluyla kesilen verginin beyannameye dahil edilen gelir veya kazanca ilişkin olması gerekmektedir.

 

2021 takvim yılına ait yıllık gelir vergisi beyannamelerinin Mart/2022 ayının sonunda tamamlanan yıllık beyan süresi sonrasında tevkif yoluyla kesilen vergilerin beyannamede mahsubundan sonra kalan tutarın mahsup ve iade süreci 1 Nisan 2022 sonrasında vergi dairelerince yapılmaya başlanacaktır. 2022 hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamelerinin verilme süresinin bitmesi sonrasında 1 Mayıs 2022 tarihinden itibaren ise tevkif suretiyle kesilen vergilerin iade süreci başlayacaktır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Vergi tevkifatının mahsubu” başlıklı 121. maddesinde yer hükümlere göre;

  • Yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan GVK’ya göre kesilmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir.
  • Mahsubu yapılan miktar gelir vergisinden fazla olduğu takdirde aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde müracaatı üzerine kendisine ret ve iade olunur.
  • Hazine ve Maliye Bakanlığı; iadeyi mahsuben veya nakden yaptırmaya, inceleme raporuna, yeminli mali müşavir raporuna veya teminata bağlamaya ve iade için aranılacak belgeleri belirlemeye yetkilidir.
  • Mahsuben iade işlemi, aranan tüm belgelerin tamamlanması koşuluyla, yıllık gelir vergisi beyannamesinin verildiği tarih itibarıyla yapılır.
  • İkmalen veya resen yapılan tarhiyatlarda mahsup işlemi, mahsup talebine ilişkin dilekçe ve eklerinin eksiksiz olarak vergi dairesi kayıtlarına girdiği tarih esas alınarak yapılır. Aranan belgelerin tamamlanması aşamasında yapılan tahsilatlar yönünden düzeltme yapılmaz.
  • Kontrol edilen yabancı kurumlara yapılan ödemeler üzerinden GVK’nın 94. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kesilen vergiler, Türkiye'de yıllık beyannameyle bildirilen kontrol edilen yabancı kurum kârı üzerinden hesaplanacak gelir vergisinden mahsup edilebilir. Mahsup edilecek vergi, kontrol edilen yabancı kurumun bu ödemelerden kaynaklanan kazancına isabet eden gelir vergisinden fazla olamaz.

 

Yasal düzenlemeye göre, yıllık beyanname ile beyan edilen gelir veya kurum kazancı üzerinden hesaplanan vergiden yıl içinde tevkif yoluyla kesilen vergiler mahsup edilmektedir. Ancak, mahsubu yapılan miktar gelir vergisinden fazla olduğu takdirde aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilmekte ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde müracaatı üzerine kendisine ret ve iade edilmektedir. Yıllık beyannamenin vergi bildirimi tablosunda yer alan geçici vergiye ilişkin satırda, beyannamenin ilgili olduğu geçici vergi dönemlerinde ödenen geçici vergi tutarı (ilgili geçici vergi beyannamelerinin ödenecek geçici vergi satırında yer alan tutarlar toplamı) gösterilir. Yıllık beyannamenin vergi bildirimi tablosunun kesinti yoluyla ödenen vergiler satırında ise, o yıl içinde tevkif yoluyla kesilen vergilerin tamamı (geçici vergiden mahsubu yapılan tevkifat tutarları dahil) gösterilir. Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden, geçici vergi tutarı ile yıl içinde tevkif yoluyla kesilen vergilerin tamamı mahsup edilir, kalan tutar tevkif yoluyla kesilen vergilerin diğer vergi borçlarına mahsubu ve nakden iadesi kuralları çerçevesinde mükellefe red ve iade edilir.

2. 252 SERİ NO.LU GENEL TEBLİĞDE SON YAPILAN DEĞİŞİKLİĞE GÖRE MAHSUP YOLUYLA İADE BÖLÜMÜNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİK

Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamede mahsubu sonrasında kalan tutarın nakten veya mahsuben iadesi konusunda 17 yıldır uygulanmakta olan 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, Ekim/2021 ayında 315 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği Seri No: 252’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ yayımlanmış bulunmaktadır.

Bilindiği üzere, 252 seri no.lu GVGT’de yer alan açıklamalara göre, yıllık beyanname ile beyan edilen gelir veya kurum kazancı üzerinden hesaplanan vergiden yıl içinde tevkif yoluyla kesilen vergiler mahsup edilmektedir. Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsuplar sonunda kalan kısmının diğer vergi borçlarına mahsup talebi tutarına bakılmaksızın, inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilmektedir.

Yıllık gelir vergisi beyannamesinin kanuni süresinde verilmemesi ya da çeşitli sebeplerle ikmalen veya re’sen yapılan tarhiyatlar üzerine tahakkuk eden vergiler ile ilgili olarak daha önce tevkif yoluyla kesilen vergiler öncelikle tarhiyat aşamasında vergi dairesince dikkate alınarak işlem yapılmaktadır. İade için mükelleflerden istenen belgelerin tamamlanması aşamasında yapılan tahsilatlar yönünden düzeltme yapılması mümkün değildir.

429 sıra no.lu VUK Genel Tebliğinde yapılan açıklamaya göre; iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle nakden veya mahsuben yapılacak iade talepleri, Gelir İdaresi Başkanlığı internet vergi dairesi üzerinden elektronik ortamda, bu Tebliğ ekindeki standart dilekçeler kullanılmak suretiyle yapılmaktadır. Yapılan düzenlemeyle standart iade talep dilekçeleri esas genel tebliğ olan 252 seri no.lu Genel Tebliğe işlenmiş bulunmaktadır. Buna göre;

  • Kesinti yoluyla ödenen vergilerden doğan gelir veya kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1A),
  • Geçici vergiden doğan gelir veya kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1B),
  • Fazla veya yersiz olarak ödenen gelir/kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1C),

kullanılmaktadır.

315 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile yapılan değişiklikle; 252 seri no.lu Genel Tebliğin “1.3.1. Mahsup Yoluyla İade” başlıklı bölümünün ikinci paragrafı “Bunun için mahsup talebinin 10/10/2013 tarihli ve 28791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 429)’nin ekinde yer alan iade talep dilekçesi (1A) ile yapılması gerekmektedir. Mahsuba ilişkin iade talep dilekçesinin (1A) verilmiş olması kaydıyla, mükelleflerin vergi borçlarına ilişkin mahsup talepleri yıllık beyannamenin verildiği tarih esas alınarak yerine getirilir.” şeklinde değiştirilmiş ve aynı bölümün üçüncü paragrafında yer alan “dilekçe ve eklerinin” ibaresi ile dördüncü paragrafında yer alan “dilekçe (Ek:2) ve eklerinin” ibaresi “iade talep dilekçesinin (1A)” olarak değiştirilmiştir.

Ayrıca, 252 seri no.lu Genel Tebliğin “3.2. Diğer Vergi Borçlarına Mahsup veya Nakden İade” başlıklı bölümünün ikinci paragrafı, “Vergi borçlarına mahsup talebi halinde bu talebin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 429)’nin ekinde yer alan iade talep dilekçesi (1C) ile vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.” şeklinde değiştirilmiştir. Böylece, 315 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile yapılan değişiklikle, söz konusu iade talep dilekçelerine, 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin ilgili bölümlerinde yer verilmek suretiyle uygulama birliği sağlanmıştır.

3. 252 SERİ NO.LU GENEL TEBLİĞDE SON YAPILAN DEĞİŞİKLİĞE GÖRE NAKTEN İADE İŞLEMLERİ

315 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 252 seri no.lu Genel Tebliğin “1.3.2. Nakden iade” başlıklı bölümünde yapılan değişikliklere göre; nakden iade taleplerinin iade talep dilekçesi (1A) ile yapılması şarttır. Tevkif yoluyla kesilen vergilere ilişkin nakden iade edilecek tutarın 50.000 TL’yi (2022 yılı için 68.000 TL) geçmemesi halinde iade talebi, iade talep dilekçesi (1A) ile birlikte bu dilekçenin “Nakden iadelere ilişkin açıklamalar” kısmında yer alan eklenecek belgelerin eksiksiz ibraz edilmesi kaydıyla inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilecektir. Bu kapsamda;

  • Ücret geliri elde edenler için işveren tarafından vergi kesintisinin yapıldığını gösteren yazının onaylı örneğinin,
  • Gayrimenkul sermaye iradı elde edenler için kira kontratının onaylı örneğinin,
  • Menkul sermaye iradı elde edenler için vergi kesintisinin yapıldığını gösteren belgenin onaylı örneğinin,
  • Serbest meslek kazancı elde edenler için tevkif yoluyla kesilen vergilerin vergi sorumlusu adına tahakkuk ettiğini gösteren belgenin onaylı örneğinin,
  • Kurumlar vergisi mükellefleri ile ticari veya zirai kazanç elde edenler için tevkif yoluyla kesilen vergilerin vergi sorumluları tarafından ilgili vergi dairesine ödenmiş olduğuna ilişkin belgenin ilgili kurumca onaylanan bir örneğinin,

iade işlemini gerçekleştirecek olan vergi dairesine iade talep dilekçesi (1A) ile birlikte ibraz edilmesi yeterli bulunmaktadır.

Görüldüğü üzere tevkif suretiyle kesilen vergilerin beyanname üzerinde hesaplanan vergiden mahsup edilmesi veya diğer vergi borçlarına mahsup yoluyla iade edilmesinde kesilen vergilerin ödenme şartı yoktur. Nakten iade sürecinde de ücret, gayrimenkul/menkul sermaye iradı ve serbest meslek kazancında kesilen verginin ödenme şartı yoktur. Nakten iade sürecinde sadece kurumlar vergisi mükellefleri ile ticari veya zirai kazanç elde edenler için tevkif yoluyla kesilen vergilerin vergi sorumluları tarafından ilgili vergi dairesine ödenmiş olduğuna ilişkin belgenin ilgili kurumca onaylanan bir örneğinin iade işlemini gerçekleştirecek olan vergi dairesine iade talep dilekçesi (1A) ile birlikte ibraz edilmesi gerekmektedir. Ticari ve zirai kazançlara ilişkin tevkif yoluyla kesilen vergilerin ödenme şartı sadece nakden iade durumunda gerekmekte olup mahsuben iade aşamasında tevkifatın yapılmış olması yeterli bulunmaktadır.

Tevkif yoluyla kesilen vergilere ilişkin mahsuben/nakden iade talepleri ile ilgili olarak Genel Tebliğde belirtilen ve ibrazı istenen belgelerin gerçeği yansıtmaması halinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde işlem yapılmaktadır. 

3.1. Nakten iadede istenecek belgelerin Vergi İdaresi Sisteminden tespit edilmesi

Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamede mahsubu sonrasında kalan tutarın nakden iade işlemlerinde tevkifat yapılan kişinin adı soyadı, vergi kimlik numarası (T.C. kimlik numarası), ödemenin gayri safi tutarı ve yapılan tevkifatın tutarına ilişkin bilgiler ile tevkif yoluyla kesilen vergilerin ödenip ödenmediği hususunun vergi daireleri tarafından GİBİNTRANET/Yönetim Bilgi Sistemi (YBS) ekranından tespit edilebilmesi durumunda, bu bilgilere ilişkin belgeler mükelleflerden ayrıca kağıt ortamında aranılmayacaktır. Ancak, nakden iadeye ilişkin bilgilerin YBS ekranından tespit edilememesi durumunda belirtilen belgelerin dilekçe ekinde istenilmesine devam edilecektir.

3.2. 2022 yılında geçerli olacak parasal limitler

Yapılan düzenlemeye göre, 2021 yılında 50 bin ve 500 bin lira olarak belirlenen tutarlar, her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacak ve bu miktarların hesabında ise 1.000 TL’ye kadar olan tutarlar dikkate alınmayacaktır. Bu kapsamda, 315 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2021 yılında artırılan parasal limitler 2022 yılında yeniden artırılmıştır. Gelir İdaresi tarafından yapılan duyuruya göre, 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer alan ve tevkif yoluyla kesilen vergilerin nakden iadesine yönelik tespit olunan hadler 2022 yılı için aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir;

  • Tevkif yoluyla kesilen vergilere ilişkin nakden iade tutarı 68.000 TL,
  • Mükelleflerle süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlemiş yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca iade edilecek nakden iade tutarı 681.000 TL,

olarak tespit edilmiştir.

 

Tevkif yoluyla kesilen verginin yıllık beyannamedeki mahsuplar sonucunda kalan kısmının diğer vergi borçlarına mahsup talebi tutarına bakılmaksızın ve inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilecektir. Nakden iade sürecinde ise 68.000 TL’ye kadar olan kısım, standart iade dilekçesi ekinde belirtilen belgelerin yer alması koşuluyla teminat aranmaksızın ve inceleme raporu beklenmeksizin iade edilecek; 68.000 TL’yi aşan kısım yapılacak inceleme sonucunda düzenlenecek vergi inceleme raporuna göre iade edilecektir. Ancak, iade talebi teminat gösterilmesi halinde inceleme sonucu beklenmeksizin yerine getirilecektir. Nakden iade talebinin 681.000 TL’ye kadar olan kısmı mükellefle süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlemiş yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca iade edilecektir. İade talebinin 681.000 TL’yi aşan kısmının iadesi ise vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilecektir.

3.3. Nakden yapılacak iade taleplerinin 68.000 TL’yi aşması halinde yapılacak işlemler

2022 yılında nakden yapılacak iade taleplerinin 68.000 TL’yi aşması halinde, 68.000 TL’yi aşan kısım Vergi Usul Kanununa göre vergi inceleme yetkisi bulunanlarca yapılacak inceleme sonucunda düzenlenecek vergi inceleme raporuna göre iade edilecektir. 68.000 TL’ye kadar olan kısım ise, iade talep dilekçesi (1A) ve eklerinin eksiksiz ibraz edilmesi koşuluyla teminat aranmaksızın ve inceleme raporu beklenmeksizin iade edilecektir.

İade talebi teminat gösterilmesi halinde inceleme sonucu beklenmeksizin yerine getirilecektir. Teminat olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılanlardan bir veya bir kaçı gösterilebilir. Banka teminat mektuplarının (süresiz-şartsız) paraya çevrilmeleri konusunda hiçbir sınırlayıcı şart taşımaması ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu hükümlerine göre faaliyette bulunan bankalar tarafından düzenlenmiş olması gerekmektedir.

3.4. Nakden iade talebinin 681.000 TL’ye kadar olan kısmı için yapılacak işlemler

Nakden iade talebinin 681.000 TL’ye kadar olan kısmı mükellefle süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlemiş yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca iade edilebilecektir. İade talebinin 681.000 TL’yi aşan kısmının iadesi ise vergi inceleme yetkisi bulunanlarca düzenlenen vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilecektir.

Genel ve özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyelere, köylere ve sermayelerinin en az %51 veya daha fazlası bu kurumlara ait işletmelere yapılacak iadeler, bu Tebliğde belirtilen belgelerin ibrazı üzerine miktara bakılmaksızın inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilecektir.

3.5. Nakden iade edilebilir aşamaya gelen alacağın üçüncü şahısların vergi borçlarına mahsubu

Nakden iade edilebilir aşamaya gelen alacağın üçüncü şahısların vergi borçlarına mahsubu talep edilebilmektedir. Bu mahsup işlemine ilişkin verilecek iade talep dilekçesine (1A), 429 seri no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan “Üçüncü Kişilerin/Kurumların Vergi Borçlarına Mahsup Talebine İlişkin Liste” eklenir. Bu şekilde yapılan mahsup talepleri düzeltme fişinin onaylandığı tarih itibarıyla yerine getirilir.

3.6. İade talebinin kısmen mahsuben kısmen nakden olması halinde yapılacak işlemler

Mükellefler tarafından iade talebinin kısmen mahsuben kısmen nakden yapılması halinde, söz konusu talepler genel tebliğde yer alan açıklamalar çerçevesinde ayrı ayrı değerlendirilecektir. Dolayısıyla aynı anda yapılan mahsuben ve nakten iade talebin tümünün nakit iadesi olarak kabul edilerek işlem yapılması söz konusu değildir. Ancak, nakden iade talepleri ile ilgili olarak belirtilen dilekçe ve eklerinin ibrazı, talep edilen tutarın tamamı için aranılacaktır.

3.7. Tevkif yoluyla kesilen verginin vergi sorumlusunca tahakkuk ettirilmemesi veya ödenmemesi

252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer alan açıklamaya göre; nakden iade talebinin yerine getirilmesi için tevkif yoluyla kesilen vergilerin, ilgili vergi dairesine ödenmiş veya tahakkuk ettirilmiş olduğuna ilişkin belgenin istenildiği durumlarda, vergi sorumlusunun ödeme yapmaması veya hiç beyanda bulunmaması nedeniyle söz konusu belge ibraz edilemiyorsa, bu durum bağlı olunan vergi dairesine mükellef tarafından bildirilir. Konu, ilgili vergi dairesi tarafından vergi sorumlusunun bağlı olduğu vergi dairesine iletilir ve verginin tahakkuku veya tahsili için gerekli işlemlere ivedilikle başlanır. Verginin tahakkuku ve/veya tahsilinden sonra nakden iade işlemleri Genel tebliğin nakten iade konusunda yapılan açıklamalar çerçevesinde yerine getirilir. Vergi kesintisi yapanlarca kesilen vergilerin tahakkuk ettirilmiş olmasına rağmen tecil, taksitlendirme veya borçların yeniden yapılandırılması nedenleriyle ödenmemesi durumunda, mükelleflerce ilgili kurum veya kuruluşlarca istihkaklarından kesinti yapıldığına ilişkin belgeye tecil veya taksitlendirme yapıldığına ilişkin ilgili kurumdan alınacak yazının eklenmesi yeterlidir.

315 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 252 seri no.lu GV Genel Tebliğin “4.2. Tevkif yoluyla kesilen verginin vergi sorumlusunca tahakkuk ettirilmemesi veya ödenmemesi” başlıklı bölümüne eklenen açıklamaya göre; 6183 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesi kapsamında bu Kanun hükümlerine göre borçlu durumda olan kurumlara ait taşınmazların Hazine ve Maliye Bakanlığınca satın alınması ve taşınmazın değeri kapsamında söz konusu kurumların vergi borçlarının terkin edilmesi durumunda, bu kurumlar tarafından tevkif edilen vergilerin bu kurumların terkin edilen vergilerine tekabül eden kısmının kaydi olarak tahsil edildiği kabul edilir, nakden ödeme şartı aranmaz ve adına tevkifat yapılan mükelleflerin nakden iade talepleri yerine getirilir.

3.8. Gelir/kurumlar vergisi standart iade sistemi (GEKSİS)

Konu hakkında 99 seri no.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde belirtildiği üzere; elektronik ortamda beyanname gönderme zorunluluğu olan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin iade taleplerini Gelir ve Kurumlar Vergisi Standart İade Sistemini (GEKSİS) kullanmak suretiyle yapmaları gerekmektedir. GEKSİS kontrol raporunun oluşabilmesi için iade talep eden mükellefler tarafından İnternet Vergi Dairesi aracılığı ile bilgi girişi yapılmalıdır. Bu şekilde yapılan bilgi girişleri iade talep dilekçesi mahiyetinde değildir. İade taleplerini elektronik olarak yapmak zorunda olan mükellefler iade talep dilekçelerini de vermelidir. Standart Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçelerini vermeyen ve bilgi girişi yapmayan mükelleflerin GEKSİS kontrol raporu oluşturulmayacaktır. Mükelleflerin elektronik ortamda gönderecekleri bilgi ve belgeler esas alınarak iadelere yönelik kontrol ve analizler elektronik ortamda yapılacak olup Gelir İdaresince hazırlanan GEKSİS Kontrol Raporu iadeyi yapacak birime sunulacaktır. Mükellefler de oluşturulan GEKSİS Özet Raporuna İnternet Vergi Dairesi aracılığıyla ulaşabileceklerdir. Buna göre;

  • Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120. maddesi kapsamında iadesi gereken geçici vergilerden ve 121. maddesi kapsamında Kanunun 94 ve geçici 67. maddeleri uyarınca tevkif edilmiş vergilerden kaynaklanan gelir vergisi iade talepleri ile,
  • Kurumlar Vergisi Kanununun 32. maddesi kapsamında Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerine göre ödenen geçici vergilere ilişkin iade taleplerinde ve 34. maddesi kapsamında Kanunun 15 ve 30. maddeleri ile Gelir Vergisi Kanununun geçici 67. maddesi uyarınca tevkif edilmiş vergilerden kaynaklanan kurumlar vergisi iade taleplerinde,

söz konusu maddelerde yer alan yetki çerçevesinde, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından gerekli görülen bilgi ve belgeler elektronik ortamda alınacaktır. Diğer taraftan, elektronik ortamda gönderilemeyen diğer belge/liste/tablolar eskiden olduğu gibi kâğıt ortamında dilekçe ekinde vergi dairesine verilecektir.

 

4. GEÇİCİ VERGİNİN MAHSUBU VE İADESİ KONUSUNDA VERİLECEK DİLEKÇE

 

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120. maddesinde; üçer aylık dönemler halinde tahakkuk ettirilerek tahsil edilen geçici verginin, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edileceği, mahsup edilemeyen tutarın mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edileceği, bu mahsuplara rağmen kalan geçici vergi tutarının da o yılın sonuna kadar yazılı olarak talep edilmesi halinde mükellefe red ve iade edileceği belirtilmiştir. Bu esaslar kurumlar vergisi mükellefleri açısından da geçerlidir. Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden ilgili hesap dönemine ilişkin geçici vergi dönemlerinde ödenen geçici vergi mahsup edilir. Mahsup işleminin yapılabilmesi için, tahakkuk ettirilmiş geçici verginin ödenmiş olması gerekmektedir. Geçici vergi dönemleri itibariyle tahakkuk ettirilmiş, ancak ödenmemiş bulunan geçici verginin yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkün değildir. Tahakkuk ettirilmiş ancak ödenmemiş olması dolayısıyla yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup imkanı bulunmayan geçici vergi tutarları terkin edilir.

Ödenen geçici vergi tutarının, geçici verginin ilgili olduğu döneme ilişkin olarak verilen beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden fazla olması halinde, mahsup edilemeyen tutar mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilir. Mahsup işlemi yıllık beyannamenin verildiği tarih esas alınarak yerine getirilir. Geçici verginin gerek mahsuben gerekse nakden iadesinde herhangi bir tutar sınırlaması olmayıp, geçici verginin ödenmiş olması yeterlidir. Geçici vergiye ilişkin iade taleplerinde teminat ve inceleme raporu aranmaz.

315 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 252 seri no.lu GV Genel Tebliğin “2.3. Diğer vergi borçlarına mahsup veya nakden iade” başlıklı bölümünün dördüncü paragrafında yapılan değişikliğe göre; mahsup sonucu iadesi gereken miktarın bulunması ve bu tutarın beyannamenin ilgili tablosuna yazılmış olması mükellefçe yazılı olarak yapılmış iade talebi olarak kabul edilecektir. Yıllık beyannamenin ilgili tablosunda/satırında gösterilmeyen geçici verginin mahsuben veya nakden iade edilebilmesi için o yılın sonuna kadar 429 seri no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan iade talep dilekçesi (1B)’nin verilmesi gerekmektedir.

5. GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ İLE İLGİLİ VERGİ HATALARINDAN KAYNAKLANAN İADE İŞLEMLERİNDE VERİLECEK DİLEKÇE

Vergi Usul Kanununun 120. maddesinde yer alan hüküm gereğince gelir ve kurumlar vergisi ile ilgili vergi hataları nedeniyle fazla tahsil edilen vergilerin diğer vergi borçlarına mahsup ve iadesi konusunda 252 seri no.lu GVGT’de yapılan açıklamalara göre işlem yapılmaktadır. Fazla veya yersiz olarak vergi tahakkuk ettirilmesine neden olan vergi hatasının düzeltilmesi halinde, vergi hatası nedeniyle fazla olarak tahakkuk ettirilmiş verginin ödenmiş olması şartıyla, verginin mükellefe iadesi gerekmektedir. 315 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 252 seri no.lu GV Genel Tebliğin “3.2. Diğer vergi borçlarına mahsup veya nakden iade” başlıklı bölümünün ikinci paragrafında yapılan değişikliğe göre; vergi borçlarına mahsup talebi halinde bu talebin 429 seri no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan iade talep dilekçesi (1C) ile vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.

 

6. MÜKELLEFLERİN İADE İÇİN BAŞVURU SÜRESİ

Yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan yıl içinde kesilmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisine mahsup edilmekte ve mahsubu yapılan miktar gelir vergisinden fazla olduğu takdirde aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilmekte ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde müracaatı üzerine kendisine ret ve iade olunmaktadır. 252 seri no.lu GVGT’de, mahsup taleplerinin yerine getirilmesinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan zamanaşımı hükümlerinin göz önünde bulundurulacağı açıklanmıştır. Bu durumda, tevkif yolu ile kesilen vergilerin gelir vergisi beyannamesinde hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmesi, mahsup edilemeyen miktarın ise mükellefin 5 yıl içinde müracaatı halinde iade edilmesi gerekmekte olup; vergi dairesi tarafından mükellefe mahsup sonrası kalan vergi ilgili olarak yapılacak bildirimin tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içinde alınmaması halinde mahsuben ve nakden iade hakkını mükellef kaybedecektir.

 

7. DİĞER HUSUSLAR

 

Bu bölümde, tevkif yoluyla kesilen vergilerin nakten veya mahsuben iadesinde uygulamada tereddüt edilen bazı hususlar hakkında Gelir İdaresince verilen özelgeler (https://www.gib.gov.tr/ozelge-sistemi) çerçevesinde açıklamalar yapılacaktır.

 

  • Mükellefler dilerlerse ortağı bulundukları adi ortaklık veya kollektif şirketlerin müteselsilen sorumlu oldukları vergi borçlarına da mahsuben iade talebinde bulunabilirler. Bu taleplerin yerine getirilebilmesi için iade alacaklısı mükellefin vergi borcunun bulunmaması ve mahsup dilekçesinde adi ortaklık ve kollektif şirketin hangi dönem borçları için mahsup talep edildiğinin belirtilmesi gerekir.
  • Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsuplar sonunda kalan kısmının yalnızca diğer vergi borçlarına mahsubuna imkan tanınmış olup, tevkif yoluyla kesilen vergiden doğan iade alacağının SSK’ya olan sigorta prim borçlarına mahsubu mümkün değildir.
  • 252 seri no.lu GVGT’de, tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsuplar sonunda kalan kısmının yalnızca diğer vergi borçlarına mahsubuna imkan tanınmış olup, vergi borcu niteliğinde bulunmayan idari para cezaları ile anılan tebliğde mahsubunun talep edilebileceğine dair herhangi bir açıklamaya yer verilmeyen sigorta prim borçlarına mahsubu mümkün bulunmamaktadır. Ancak, vergi borcu kapsamında değerlendirilen 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre ödenmesi gereken harç borçlarına mahsubunun talep edilmesi halinde, iade talebinin  mahsuben iade esaslarına göre yerine getirilmesi mümkün bulunmaktadır.
  • Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsubundan sonra kalan kısmının, motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi ve diğer vergi borçlarına 252 seri no.lu GVGT’de yapılan açıklamalar uyarınca mahsup edilmesi mümkündür. Ancak, üçüncü kişilerin motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi ve diğer vergi borçlarına mahsubu, alacağın nakden iade edilebilir aşamaya gelmesi ve 252 seri no.lu GVGT’de belirtilen gerekli evrakları vergi dairesine ibraz edilmesi durumunda mümkün bulunmaktadır.
  • Kurumlar vergisi mükellefi olan iş ortaklığına ait tevkif yoluyla kesilen vergilerin kurumlar vergisi beyannamesinden mahsubu sonunda kalan iade alacağının öncelikle ortaklığın muaccel hale gelmiş başka vergi borçlarına mahsup edilmesi, böyle bir borcun olmaması halinde her iki kurumun da muvafakatının alınması şartıyla ortaklığı oluşturan diğer şirketlerin vergi borçlarına mahsuben iade edilmesi mümkün bulunmaktadır. Söz konusu iade alacağının, iş ortaklığını oluşturan şirketlere bağlı olduğu gruba ait diğer şirketlerin vergi borçlarına mahsup edilmesi, bu alacağın nakden iade aşamasına gelmiş olması halinde ve belirtilen şartlarla mümkün bulunmaktadır. Diğer taraftan, söz konusu iade alacağının iş ortaklığının ortaklarının oluşturduğu diğer bir iş ortaklığının vergi borçlarına mahsup edilmesi 252 seri no.lu GVGT’de belirlenen şartlar çerçevesinde nakden iade edilebilir aşamaya gelmiş olması şartıyla mümkün bulunmaktadır.
  • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Devir, bölünme ve hisse değişimi hallerinde vergilendirme" başlıklı 20. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde; "Birleşilen kurum, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini münfesih kurumun birleşme sebebiyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde vereceği bir taahhütname ile taahhüt eder..." hükmü yer almaktadır. Bu itibarla, şirketin tevkif yoluyla ödediği vergilerin kurumlar vergisi beyannamesinde hesaplanan vergiden mahsubu sonucu kalan kısmının; şirketin diğer vergi borçlarına veya borçlarından müteselsilen sorumlu olduğu, Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesine göre devralınan şirketin vergi borçlarına mahsubunun talep edilmesi halinde, mahsup talebinin mahsuben iade esaslarına göre, ortağı olunan şirketlerin vergi borçlarına mahsup talep edilmesi halinde ise mahsup talebinin nakden iade esaslarına göre yerine getirilmesi gerekmektedir.
  • Gelir vergisi mükelleflerinin tevkif yoluyla kesilen iade alacağının, muaccel hale gelmiş vergi borcu bulunmaması ve 252 seri no.lu GVGT’de yer alan nakden iadeye ilişkin açıklamalar çerçevesinde, nakden iade edilebilir aşamaya gelmiş olması şartıyla %100 hissedarı olduğu şirketin  vergi borçlarına mahsup edilmesi mümkün bulunmaktadır.

 

SONUÇ

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yer alan hüküm gereğince, mükellefler yıllık beyanname ile beyan ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden ilgili dönemde tevkif suretiyle kesilmiş bulunan vergileri, beyannamede hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmekte; mahsup edilemeyen tutarlar ise mahsuben ve/veya nakten mükelleflere iade edilmektedir. 2021 yılının son çeyreğinde Gelir İdaresi tarafından 315 seri no.lu GV Genel Tebliği ile tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık gelir veya kurumlar vergisinden mahsubu ve kalan kısmın mahsuben veya nakten iadesi konusunda 2004 yılından bu yana uygulanmakta olan ana tebliğ olan 252 seri no.lu GV Genel Tebliğinde standart iade dilekçeleri ile nakten iade konusundaki parasal sınırlar hakkında değişiklikler yapılmıştır. Buna göre mükellefler tarafından tevkif yoluyla kesilen vergilerden kaynaklanan mahsuben ve/veya nakten iade konusunda;

  • Kesinti yoluyla ödenen vergilerden doğan gelir veya kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1A),
  • Geçici vergiden doğan gelir veya kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1B),
  • Fazla veya yersiz olarak ödenen gelir/kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1C),

kullanılacaktır. 315 seri no.lu GVGT ile yapılan değişiklikle, söz konusu iade talep dilekçelerine, 252 seri no.lu GVGT’nin ilgili bölümlerinde yer verilmek suretiyle uygulama birliği sağlanmıştır. Ayrıca, 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde değişiklik yapan 315 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği, 6.10.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmakta olup Genel Tebliğde nakten iade konusunda yapılan düzenlemeyi özetlemek gerekirse;

  • İnceleme raporu ve teminat aranmaksızın 10 bin TL’ye kadar iade edilebilecek tutar 50 bin TL’ye (2022 yılı için 68.000 TL’ye), yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca iade edilebilecek 100 bin TL’lik tutar ise 500 bin TL’ye (2022 yılı için 681.000 TL’ye) yükseltilmiştir. Ayrıca, nakden iade talepleri ile ilgili olarak belirlenen tutarlar her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanması sağlanmıştır.
  • İade taleplerinin 429 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen standart iade talep dilekçeleriyle yapılacağı, 252 seri no.lu Genel Tebliğ metnine işlenerek uygulamada karşılaşılan tereddütler giderilmiştir.

 

Sonuç olarak, 315 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin tevkif yoluyla kesilen vergilerinin gelir veya kurumlar vergisinden mahsubu ile kalan kısmının nakten/mahsuben iadesine, geçici verginin mahsup ve iadesine ve bu vergilere ait vergi hatalarından kaynaklanan iade işlemlerine yönelik olarak 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde mükellefler lehine yapılan düzenlemeler son derece olumlu olmuştur.

 

KAYNAKÇA

  1. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
  2. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
  3. 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun
  4. 252 ve 315 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğleri
  5. 429 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği
  6. https://www.gib.gov.tr/ozelge-sistemi

 

NAZALI VERGI & HUKUK

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz