Ajanda

TÜKETİCİLER VE TÜKETİCİLERE YÖNELİK İŞLEM YAPANLAR HAKKINDA BAZI MEVZUAT HÜKÜMLERİNDE BEKLENEN DEĞİŞİKLİKLER

12.10.2022

Gelir Vergisi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (“Kanun Teklifi”) kapsamında, çok sayıda hukuki düzenlemede değişiklik öngörülmektedir. Öngörülen değişiklikler arasında tüketicilerin korunması ve tüketicilere yönelik piyasa hareketlerini düzenleyen mevzuat da öne çıkmaktadır.

Duyurumuzda Kanun Teklifi kapsamında 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile 320 sayılı Piyango Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de yapılması teklif edilen değişiklikler ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu ile 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun kapsamında başlatılan icra takiplerine ilişkin madde teklifini bilgilerinize sunarız.

Kanun Teklifi’nin tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

  • 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Kapsamında Teklif Edilen Değişiklikler

Kanun tasarısının 33 ve 34. maddelerinde, 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un (“6585 sayılı Kanun”) cezai düzenlemelerinde bazı değişikliklerin yapılması öngörülmektedir.

Kanun’un 33. maddesindeki değişikliklerin gerekçesinde cezaların caydırıcılığının yeterli görülmediği ve ekonomik gücü daha fazla olan şirketlerin risk değerlendirmesinde bu cezaları göze alıp hukuka aykırı faaliyetlerini sürdürmeye devam ettikleri vurgulanmıştır. Devamında, cezaların alt ve üst sınır halinde belirlenmesi ve perakende şirketlerin ekonomik durumu ile ihlalin boyutu gibi kriterlere göre cezaya hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Bu doğrultuda Kanun Teklifi’nin 33. maddesi ile;

  • 6585 sayılı Kanun’un 18/1(ğ) hükmünde öngörülen, taşınmaz ve ikinci el motorlu kara taşıtı alım satımı gibi ticari faaliyetleri yürütenlere yönelik mesleki davranış kurallarına aykırılık halinde uygulanacak idari para cezasının, alt sınırı on bin Türk lirası ve üst sınırı üç yüz bin Türk lirası olacak şekilde değiştirilmesi önerilmektedir. Aynı hükme yapılan ekleme ile söz konusu idari para cezalarının, (ilgili ihlal için ayrı bir para cezası öngörülmemiş olması halinde) Bakanlıkça alınan tedbirlere ve yapılan ikincil düzenlemelere aykırılıklara da uygulanması teklif edilmektedir.

 

  • 6585 sayılı Kanun’un 18/1(h) hükmü bakımından teklif edilen değişiklik uyarınca, Bakanlıkça alınan tedbirlere ve yapılan ikincil düzenlemelere aykırılık hükmün kapsamından çıkarılmakta, denetim sırasında istenen bilgi ve belgelerin verilmemesi hali bu hükümde ayrı bir yaptırım olarak düzenlenmektedir. Bu doğrultuda, teklif uyarınca, denetim sırasında istenen bilgi ve belgelerin verilmemesi halinde uygulanacak yaptırımın alt sınırı elli bin Türk lirası, üst sınırı ise iki yüz elli bin Türk lirası olarak belirlenmiştir.

 

  • Aynı maddeye eklenmesi öngörülen 6. fıkra uyarınca, uygulanacak idari para cezası belirlenirken alt ve üst sınırdan yapılacak değerlendirmenin hangi hususlar gözetilerek yapılacağı belirlenmiştir.  

Kanun Teklifi’nin 34. maddesi ise yukarıdaki şekilde belirlenen idari para cezalarına, 2023 yılı için yeniden artırım oranında artırım uygulanmamasını düzenlemektedir.

  • 320 sayılı Piyango Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Kapsamında Teklif Edilen Değişiklikler

320 sayılı Piyango Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (“320 sayılı KHK”) kapsamında yapılması teklif edilen değişikliklerin gerekçesinde; Milli Piyango İdaresi (“MPİ”) tarafından alınan izin bedellerinin yasal temelinin güçlendirilmesi ile hukuka aykırı yahut izinsiz piyango düzenlenmesi, MPİ’ye duyulan güvenin azalması, yaptırım uygulamadaki zorluklar ile piyango düzenleyenlerin yükümlülüklerini gereğince yerine getirmemesi ve bu suretle tüketicilerin aldatılması gibi sorunların bertaraf edilmesinin hedeflendiği görülmektedir.

Bu doğrultuda;

  • Kanun Teklifi’nin 39. maddesinde, 320 sayılı KHK’nın 41. maddesine, karşılığı nakit olmayan piyango düzenlemek için izin başvurusunda bulunanlardan iki bin Türk lirası başvuru bedeli alınacağı yönünde ekleme yapılması önerilmektedir. Ayrıca, izin verilmesi kararlaştırılan piyangolarda taahhüt edilen ikramiye ve sair ödüllerin toplam rayiç bedelinin %15’i oranında ek izin bedeli alınacağı da madde dahilinde düzenlenmiş olup yurt dışı menşeili ürünlerde bu oran iki kat olarak uygulanacaktır.

 

  • Kanun Teklifi’nin 40. maddesinde ise idarenin yetkisi dahilindeki şans oyunlarının özellikle internet ortamında yasadışı oynatılmasının önüne geçilmesi amacıyla daha önce 320 Sayılı KHK’nın 52. maddesi uyarınca yasal düzenleme getirileceğine karar verilmişse de bugüne kadar herhangi bir yasal düzenleme getirilmemiş olması sebebiyle yasadışı şans oyunlarına karşı Türk Ceza Kanunu’nun 228. maddesinde adli yaptırımlar uygulanamamakta idi. Bu kapsamda ise hem yasadışı şans oyunlarının önüne geçmek hem de işlenen suçlara karşı adli yaptırımlar uygulanabilmesini sağlamak amacıyla 320 Sayılı KHK’nın 52. maddesinin değiştirilmesi teklif edilmiştir. Değişiklik ile idare tarafından ve/veya idarenin izni ile düzenlenen şans oyunlarının yasadışı olarak oynatılmasının, izin alınmış olsa dahi oyunlarda usulsüzlük, hile ve dolandırıcılık gibi suçların işlenmesinin önüne geçilmesi hedeflenmektedir.

Söz konusu teklifin yasalaşması halinde;

  • İdareden izin alınmaksızın şans oyunu, bahis ve benzeri oyunlar oynatanlar ile oynanmasına yer ve imkan sağlayanlar hakkında üç yıldan beş yıla hapis ve on bin güne kadar adli para cezasına hükmedilebilecektir.

 

  • Yurtdışında oynatılan her türlü şans oyunu, piyango, müşterek bahis ve benzeri oyunlara erişim sağlayarak Türkiye’de oynanmasına imkan sağlayanlar hakkında dört yıldan altı yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasına hükmedilebilecektir.

 

  • Bahsi geçen şans oyunları, bahis ve benzeri oyunlar ile bağlantılı olarak para nakline aracılık edenler hakkında üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasına hükmedilebilecektir.

 

  • Bahsi geçen şans oyunları, bahis ve benzeri oyunların oynanması amacıyla reklam ve benzeri surette kişileri teşvik edenler hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezasına hükmedilebilecektir.

 

  • Bahsi geçen şans oyunları, bahis ve benzeri oyunları oynayanlar ise mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından beş bin Türk lirasından yirmi bin Türk lirasına kadar idari para cezası ile cezalandırılabilecektir.

 

  • İdari izinleri almış olmasına rağmen bahsi geçen şans oyunları, bahis ve benzeri oyunlara ilişkin usulsüzlük yapanlar hakkında ise iki aydan iki yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezasına hükmedilebilecek olup bunun yanı sıra işbu suçun işlenmesi halinde ihtarda bulunulmaksızın suçun işlendiği iş yeri mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından üç aya kadar mühürlenerek kapatılabilecek ve varsa işyeri açma ve çalışma ruhsatları da iptal edilebilecektir.

Düzenlemede yer alan suç kapsamında ayrıca tüzel kişilikler hakkında da güvenlik tedbirine hükmedilebileceği, eşya ve kazanç müsaderesine ilişkin hükümlerin uygulanabileceği, iletişimin tespiti, teknik araçlar ile izleme ve nihayetinde gizli soruşturmacı görevlendirmesi de yapılabileceği yine teklif metninde açıkça yer almıştır. Teklifin yasalaşması halinde ise kural olarak örgütlü suçlarda uygulanabilen tedbirlerin dahi işbu suç için uygulanabilmesine olanak sağlanmış olacaktır.

  • 2004 sayılı İcra İflas Kanunu ile 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Kapsamında Başlatılan İcra Takiplerine İlişkin Teklif

Kanun Teklifi’nde yer alan Geçici Madde 2 uyarınca, borçlusu gerçek kişi olan ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu ile 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun kapsamında başlatılmış icra takiplerinin sonlandırılması amacıyla yeni usul ve esaslar belirlenmektedir.

İlgili madde kapsamında 15.08.2022 tarihine kadar başlatılan ve her bir takip dosyası bakımından asıl alacak ve ferilerin toplamı iki bin Türk lirası altında kalan alacaklar ile bu tutarı geçecek şekilde başlatılmış olsa da 15.08.2022 tarihi itibariyle toplam alacak tutarı iki bin Türk lirasının altına düşmüş olan alacaklar “küçük alacak” olarak kabul edilmiştir.

Madde ile küçük alacaklarından madde kapsamında feragat eden alacaklılara, bu alacaklarını Vergi Usul Kanunu uyarınca değersiz alacak kabul ederek kayıtlarından çıkarma imkanı ile birlikte icra takiplerinin sonlandırılmasını teşvik amacıyla bazı harçlardan muafiyet, takip ve vekalet ücreti alınmaması gibi uygulamalar benimsenmektedir.

 

NAZALI VERGI & HUKUK

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz