Ajanda

TÜRKİYE-UKRAYNA ÇVÖ ANLAŞMASINI DEĞİŞTİREN PROTOKOL ONAYLANMIŞTIR

30.09.2020

Türkiye Cumhuriyeti ile Ukrayna arasında 09.10.2017 tarihinde imzalanan ve ÇVÖ Anlaşmasının bazı maddelerinin değiştirilmesini öngören Protokolün onaylanması 14.04.2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan7234 sayılı Kanunla uygun bulunmuştu. Söz konusu Protokol 25 Eylül 2020 tarih ve 31255 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3012 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanmıştır.

Söz konusu Protokol ile; ilgili ÇVÖA’nın “Kavranan Vergiler”, “Genel Tanımlar”, “Mukim”, “Uluslararası Taşımacılık”, “Temettüler”, “Faiz”, “Gayrimaddi Hak Bedelleri”, “Bağımlı Faaliyetler” ve “Bilgi Değişimi” başlıklı maddelerinde değişiklik yapılmasının yanısıra ÇVÖA’ya vergilerin tahsilatı konusunda yardımlaşmaya yönelik yeni bir madde eklenmiştir.

Protokol ile Türkiye-Ukrayna ÇVÖA’sında yapılan değişiklikler aşağıda özetlenmiştir:

 

Kavranan Vergiler

4842 sayılı Kanunla 2004 başından itibaren fon payı uygulaması kaldırılmış olduğundan, Anlaşmanın mevcut halinde kavranan vergiler arasında var olan “gelir vergisi ve kurumlar vergisi üzerinden alınan fon payı” Anlaşma kapsamına giren Türk vergileri arasından çıkarılmıştır.

Anlaşma kapsamındaki Ukrayna vergisi açısından “vatandaşlardan alınan gelir vergisi” ibaresi “gerçek kişilerden alınan gelir vergisi” olarak değiştirilmiştir.

Genel Tanımlar

Mevcut hükümlere göre Anlaşma bir akit devlet tarafından herhangi bir tarihte uygulanmasına ilişkin olarak, Anlaşmada tanımlanmamış herhangi bir terim metin aksini gerektirmedikçe, bu devletin mevzuatında sahip olduğu anlamı taşıyacaktır. Yapılan değişiklikle bu hüküm korunmakla birlikte bu devletin yürürlükteki vergi mevzuatında yer alan herhangi bir anlamın, bu Devletin diğer mevzuatında bu terime verilen anlama göre üstünlük taşıyacağı ifade edilmiştir.

Mukim

Mukim teriminin tanımında değişiklik yapılmıştır. Mevcut düzenlemeye göre "bir Akit Devletin mukimi" terimi, o Devletin mevzuatı gereğince ev, ikametgâh, kayıtlı merkez, tescil yeri, yönetim yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefi olan kişi anlamına gelir. Protokol ile söz konusu tanımdaki “vergi mükellefi” ibaresi “vergiye tabi olan herhangi bir kişi” olarak değiştirilmiştir.

Diğer taraftan söz konusu “Devlet, herhangi bir politik alt bölümü veya mahalli idaresi” de mukim tanımı içerisine dahil edilmiştir.

Uluslararası Taşımacılık

Anlaşma’nın 8. Maddesinin 2.fıkrasındaki ibareler düzeltilerek anlam kargaşası önlenmiştir. Maddenin 1.fıkrası uluslararası taşımacılıkta vergileme hakkını yalnızca mukim ülkeye vermektedir. Hali hazırda 1.fıkrada gemi, vapur, uçak ve kara nakil vasıtalarının işletilmesinden elde edilen kazançlar uluslararası taşımacılıktan elde edilen kazanç olarak belirlenmişken ikinci fıkrada sadece “gemi ve uçak” a referans verilmekte idi. Protokol ile ikinci fıkraya vapur ve kara nakil vasıtaları da eklenerek bu uyumsuzluk giderilmiştir.

Temettü

Temettü vergilemesinde esasa ilişkin bir değişiklik yapılmamakla birlikte yanlış anlaşılmaları önleme amacıyla gerçek lehdara referans veren ifadelerde değişiklik yapılmıştır.

Mevcut durumda Anlaşmanın 10/2. Fıkrası “Bununla beraber, sözkonusu temettüler, aynı zamanda temettü ödemesini yapan şirketin mukim olduğu Akit Devlette ve bu Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, temettü elde eden, temettünün gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır:” paragrafı ile başlıyor iken bu paragraf “Bununla beraber, bir akit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından ödenen temettüler, bu Devlette ve bu Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, temettünün gerçek lehdarı diğer akit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi..” şeklinde değiştirilmiştir.

Faiz

Anlaşmanın “Faiz” başlıklı 11. Maddesinin 1 ila 3.fıkrarında değişiklik yapılmıştır. 1. Ve 2. Fıkrada yapılan değişiklikler esasa ilişkin olmayıp ibare düzeltmesi şeklindedir.

Maddenin 3.fıkrasının mevcut durumuna göre, bir ülkede doğan ve diğer ülkenin hükümetine veya mahalli idarelerine veya Merkez Bankası’na ödenen faizler kaynak devlette faiz tevkifatından muaf tutulmuştur.

Yapılan değişiklik ile kaynak ülkenin kaynakta kesinti yapamayacağı durumlara aşağıdaki haller de eklenmiştir:

  • Faizin doğduğu devlet ya da politik alt bölümü veya mahalli idaresi tarafından ödenmesi,
  • Devlet ya da politik alt bölümü veya mahalli idaresine borçlanılan veya bunlar tarafından, yapılan, sağlanan, teminatlandırılan veya sigortalanan borç, alacak veya krediye ilişkin olarak ödenmesi,

Dolayısıyla faizin üzerinden hesaplandığı borcun devlet veya mahalli idareler tarafından kullanıldığı veya bunlar tarafından teminatlandırıldığı/sigortalandırıldığı durumlarda faiz üzerinden kaynak ülkede tevkifat yapılamayacaktır. Örneğin; bir özel sektör firması tarafından Ukrayna’daki bir bankadan Türk Hazinesi garantili kredi kullanılması hainde bu kredi için ödenecek faizler üzerinden Ukrayna’da tevkifat yapılamayacağı anlaşılmaktadır.

Gayrimaddi Hak Bedelleri

Anlaşmanın “Gayrimaddi hak bedelleri” başlıklı 12. Maddesinin ilk 2 fıkrasında değişiklik yapılmış olmakla birlikte yapılan bu değişiklikler vergilemeyi etkileyici bir sonuç doğurmamaktadır. Söz konusu değişiklik “temettü” maddesinde olduğu gibi yanlış anlaşılmaları önleme amacıyla gerçek lehdara referans veren ifadelere ilişkindir.

Bağımlı Faaliyetler

“Bağımlı Faaliyetler” başlıklı 15. maddesinin 3 üncü fıkrasında Anlaşmanın “işyeri” başlıklı 5.maddesinin 2.fıkrasına yapılan atıf 3.fıkra olarak düzeltilmiştir.

Bilgi Değişimi

Anlaşmanın “Bilgi Değişimi” başlıklı 26.maddesinde yapılan değişiklikler ile değişime tabi tutulacak bilgilerin kapsamı genişletildiği gibi bilgi değişiminde sınırlamaların belirlendiği 3.fıkradaki düzenlemenin keyfi bir şekilde bilgi paylaşmaktan imtina edilmesi sonucunu doğurur şekilde yorumlanmasının önüne geçilmektedir. Buna göre;

  • Bilgi değişimi kapsamına dahil olacak vergiler Anlaşmanın kapsadığı vergilerle sınırlı tutulmayacağı gibi haklarındaki bilgiler değişimine konu edilecek kişiler de Anlaşmanın kapsadığı kişilerle sınırlı tutulmayacaktır.
  • Bir Akit Devlet tarafından alınan bilginin, bu bilginin her iki Devletin mevzuatına göre başka amaçlar için kullanılabilmesi ve bilgi sağlayan devletin yetkili makamının böyle bir kullanıma izin vermesi durumunda, vergi tahakkuk ve tahsili dışındaki amaçlar için kullanılabilmesine de izin verilmektedir.
  • Akit devletlere, karşı ülkece talep edilen bilgileri kendi ulusal çıkarları olmasa dahi bilgi toplama yöntemlerini kullanarak bilgiyi temin etme mükellefiyeti yüklenmektedir.
  • Bilgi değişimini sınırlayan hükümlerin taraflara, bilginin bir banka, diğer finansal kurum, vakıf, dernek, temsilci veya bir acente ya da yediemin gibi hareket eden bir kişide bulunması veya bir kişinin sermaye payları ile ilgili olması nedeniyle bu bilgiyi sağlamayı reddetme hakkı verecek şekilde yorumlanamayacağı ifade edilmektedir.

Tahsilatta Yardımlaşma

Protokolün 10. Maddesi ile Anlaşmaya “Vergi Tahsilatında Yardımlaşma” başlıklı 26/A maddesi eklenmiştir. Bu maddeye göre akit devletler; vergi, idari ceza ve fer’ileri gibi amme alacaklarının tahsilinde birbirlerine yardımcı olacaklardır. Maddenin uygulama biçimi taraflarca karşılıklı anlaşma yoluyla belirlenecektir. Maddeye göre;

  • Alacaklı akit devlette icra edilebilir safhaya gelmiş bir alacak talep üzerine diğer akit devlet tarafından kendi alacaklarının tabi olduğu usullere göre takip ve tahsile konu edilecektir.
  • Bir devlet, ihtiyati haciz gibi koruma tedbirleri alabileceği bir alacakla ilgili olarak diğer akit devletten koruma tedbiri alınmasını talep edebilecektir.
  • Alacak talepte bulunulan devletin mevzuatına göre zamanaşımı kurallarına tabi olmadığı gibi alacaklı devlette öncelikli olsa da talepte bulunulan devlette herhangi bir öncelik hakkına sahip olmayacaktır.

Yürürlüğe Girme

Protokolün 11. Maddesine göre Anlaşmada değişiklik yapan Protokol hükümleri, iç mevzuatta öngörülen değişiklerin yapıldığının karşılıklı olarak bildirilmesi üzerine, takip eden yıl başından itibaren hüküm ifade etmek üzere, yürürlüğe girecektir. Söz konusu Protokol Ukrayna yetkili makamları tarafından 23 Eylül 2019’da onaylanmıştı. Bu durumda karşılıklı bildirimlerin 2020 yılı içerisinde tamamlanması halinde 2021 yılından itibaren gerçekleşecek işlemler açısından Protokol ile yapılan değişiklikler sonuç doğurabilecektir.

Protokolün değişiklik getirdiği Anlaşma maddelerinin Protokol öncesi ve sonrası karşılaştırmasına aşağıdaki linkten ulaşılabilir:

Linke buradan ulaşabilirsiniz

Bilgilerinize sunulur.

İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde bizlerle irtibata geçmenizi rica ederiz.

NAZALI VERGI & HUKUK

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz