Makaleler

ULUSLARARASI ARENADA DİJİTAL HİZMET VERGİSİNİN KONUSU VE ADİLLİĞİ ÜZERİNE TARTIŞMALAR

24.12.2020

Elif ARICIOĞLU

Vergi Asistanı

 

ÖZET

Şirketlerin dijitalleştiği günümüzde, iş yapış şekilleri klasik kurumsal yöntemlerden dijital kurumsal yöntemlere geçiş yapmaktadır. Dijitalleşmenin bir sonucu olarak dijital dünyada satışı yapılan ürün ve hizmetler, bu ürün ve hizmetlere ilişkin reklam hizmetleri, yeni ekonomik pazarların, yeni gelir kaynaklarının oluşumuna yol açmıştır. Söz konusu hizmetler klasik vergilendirme yöntemleri ile vergilendirilemediği için, dijital dünyada yaratılan değerler üzerinden alınacak yeni bir vergi türü ihtiyacı doğmuştur. Bu yeni vergi, dijital hizmet vergisi olarak adlandırılmaktadır. Makalede dijital hizmet vergisinin neden klasik vergilendirilme yöntemleri ile vergilendirilemediği açıklanacak olup, ayrıca dijital hizmet vergisinin adilliği üzerine tartışmalara yer verilecektir.

Anahtar Kelimeler: Dijital Hizmet Vergisi, Avrupa Birliği, OECD, ABD, Fransa.

 

GİRİŞ

Günümüzde, geçmişte klasik iş modellerini kullanan şirketlerin dijitalleşmesine ek olarak, dijital ürün ve hizmet sunan şirketlerin sayısında da hızlı bir artış yaşanmaktadır. Dijitalleşmenin bir sonucu olarak dijital dünyada satışı yapılan ürün ve hizmetler ve bu ürün ve hizmetlere ilişkin reklam hizmetleri, yeni ekonomik pazarların, yeni gelir kaynaklarının oluşumuna yol açmıştır. Dijital ürün ve hizmet alım satımı ve bu ürün ve hizmetlere ilişkin reklam hizmetleri, bir ülkede daimi işyeri bulundurmadan da yürütülebilen hizmetlerdir. Bu nedenle dijital ürün ve hizmet satışı yapan ve bu ürünlere ilişkin reklam veren işletmeler, her ülkede daimi işyeri kurmak yerine faaliyetlerini tek bir ülkedeki merkezden yürütüp, diğer ülkelerdeki faaliyetlerini dijital dünyada yürütme yolunu seçmişlerdir. Bu durum dijital faaliyetler yoluyla gelir elde eden şirketlerin, sadece merkez şubenin bulunduğu ülke tarafından vergilendirilmesine yol açmaktadır, zira kurumlar vergisi sadece ülkede genel merkezi ve/veya daimi işyeri bulunan işletmelerin kurum kazançları üzerinden alınan bir vergi türüdür. Bu durum, dijital dünyada yaratılan ve satışa sunulan değer, ürün ve hizmetlerin ve bu hizmetlere ilişkin reklamların vergilendirilmesi için yeni bir vergi türü yaratma ihtiyacı doğurmuştur. Bu vergi türü dijital hizmet vergisi olarak adlandırılmaktadır.

Dijital hizmet vergisinin hangi aktiviteleri kapsadığı ve dijital aktivite gelirlerinin ne kadarlık bir bölümünün dijital hizmet vergisi adı altında vergilendirileceği ülkeden ülkeye değişmekle beraber, genel olarak dijital hizmet vergisi, dijital pazaryeri faaliyetleri, dijital reklam ve kullanıcı verilerinin satılması aktivitelerinden elde edilen gelir üzerinden alınan bir vergidir.

 

  1. Avrupa Komisyonu’nun Dijital Hizmet Vergisine İlişkin Görüşleri

21 Mart 2018 tarihinde toplanan Avrupa Komisyonu, günümüz uluslararası kurumlar vergisi sisteminin dijital dünyada gerçekleşen aktivitelerden elde edilen gelirin vergilendirilmesi konusunda yetersiz kaldığını, dijital ürün ve hizmet aktiviteleri sunan şirketlerin sadece bir ülkede kurulu merkez ile diğer ülkelerde daimi işyeri kurmadan da gelir elde edebildiğini, ve bu durumda daimi işyeri olmayan ülkelere yönelik gerçekleştirilen değer, ürün, hizmet satışının ve söz konusu ürün ve hizmetlere yönelik reklam hizmeti aktivitelerinin sadece genel merkezin bulunduğu ülkede vergilendirildiğini ifade etmiştir. Avrupa Komisyonu, dijital hizmet aktivitelerinden elde edilen gelirin sadece şirketlerin merkezinin bulunduğu ülkede vergilendirip şirketlerin daimi işyerinin olmadığı ülkelerde söz konusu dijital aktivitelerden elde edilen gelirlerin vergilendirilmemesi suretiyle ilgili ülkelerde yaratılan matrah aşındırmanın önüne geçilmesi amacıyla iki öneri sunmuştur.[1]

Avrupa Komisyonu’nun ilk teklifi, AB üyesi ülkelerde belirli şartları sağlamasına karşın fiziksel varlık bulundurmaksızın dijital ürün, hizmet ve online reklam satışı faaliyetleri gösteren şirketlerin vergi mukimi olarak kabul edilmesidir. İlgili teklifle, aşağıdaki şartlardan en az birini sağlayan şirketler söz konusu Avrupa Birliği üye ülkesinde dijital hizmet vergisi mukimi olarak kabul edilecektir. Şartlar şu şekildedir: Avrupa Birliği üye ülkelerinden elde ettiği yıllık gelir 7 milyon Euro’yu aşan dijital ürün/hizmet şirketleri, bir vergi dönemi içinde, bir üye ülkede 100 milyondan fazla üyesi bulanan dijital platformlar, bir vergi dönemi içerisinde kullanıcılar ve şirket arasında dijital hizmetlere ilişkin 3000’den fazla iş bağlantısı gerçekleştiren şirketler. Bu öneriyle dijital ürün/ hizmet satışı sunan şirketlerin Avrupa Birliği üye ülkelerinden elde ettikleri gelirin söz konusu üye ülkelerde vergilendirilmesi amaçlanmıştır.

Avrupa Komisyonu, ilk teklifin Avrupa Ortak Pazar’ı üzerinde zararlı olabileceğini, ilk teklifte dijital hizmet vergisi için belirlenen kotaların küçük girişimci şirketlerin büyümesinin önünde engel oluşturabileceğini ve kullanıcıların değer yaratımında temel rol oynadığı şirketlerin vergilendirilmesi için daha kapsamlı bir vergi modeline ihtiyaç duyulduğunu belirterek konuya ilişkin ikinci bir teklif sunmuştur. Avrupa Komisyonu sunduğu ikinci teklifte, online reklam yerleştirme hizmeti sunan şirketlerden, toplanan kullanıcı bilgilerinin satışını gerçekleştiren şirketlerden ve kullanıcılar arası etkileşime olanak sağlayan dijital platformlardan dünya üzerindeki geliri 750 milyon Euro ve AB ülkelerindeki geliri 50 milyon Euro üzerinde olanlara elde ettikleri gelir üzerinden %3 oranında dijital hizmet vergisi uygulanmasını önermiştir.

Avrupa Komisyonun sunduğu ikinci teklifi, ilk tekliften ayrıştıran en önemli nokta, ikinci teklifin ilgili üye ülkelerdeki kullanıcıların yarattığı değer üzerine odaklanmasıdır. Avrupa komisyonu, üye ülkeler arasında bir oy birliği sağlanıncaya kadar ikinci teklifin geçici bir dijital hizmet vergisi modeli olmasını önermiştir. Üye ülkeler arası oybirliği henüz sağlanamamış olup, her ülke, kendi dijital hizmet vergisinin konusunu nelerin oluşturacağına ve uygulayacağı vergi oranına kendi karar vermektedir.

 

  1. OECD’nin Dijital Hizmet Vergisine İlişkin Görüşleri

OECD, Matrah Aşındırma ve Kâr Dağıtımı Aksiyon Planı’nın 1 numaralı sütununda açıklanan verginin daimi işyerinin bulunduğu ülkelerden alması gerektiği açıklamasını 9 Ekim-12 Kasım 2019 tarihleri arasında gerçekleştirdiği toplantılara ilişkin hazırladığı “Sekreterliğin 1 numaralı sütun ışığında ‘Ortak Yaklaşım’ Teklifi” notlarında güncellemiş, ve 1 numaralı sütunda bahsedilen verginin daimi işyerinin bulunduğu ülkeler tarafından alınması açıklamasının, günümüz dijital ürün ve hizmetlerinden elde edilen kazancın vergilendirmesinde yetersiz kaldığını belirtmiş ve günümüz dijital ekonomisinde vergilendirilmenin sadece şirketin daimi işyerinin varlığına bakarak değil, ilgili ülkedeki kullanıcı etkileşimi ile ”belirli bir ekonomik mevcudiyet” yaratılması sonucu da doğabileceğini belirtmiştir.[2]

 

  1. Dünya’da Dijital Hizmet Vergisi

Daha önce de belirtildiği üzere, dijital hizmet vergisinin konusu ve uygulanacak dijital hizmet vergisinin oranı ülkeden ülkeye değişmektedir. Dijital hizmet vergisini yürürlüğe koyan OECD üyesi Avrupa ülkeleri, Avusturya, Fransa, İngiltere, İtalya, Macaristan, Polonya ve Türkiye’dir. Avusturya’da dijital hizmet vergisinin konusunu online reklamlar oluşturmaktadır ve ülkenin uyguladığı dijital hizmet vergisi oranı %5’tir. Fransa’da dijital hizmet vergisinin konusunu, dijital ara yüz kullanımına ilişkin hükümler ve dijital reklam hizmetleri oluşturmaktadır. Ülkede uygulanan dijital hizmet vergisi oranı %3’tür. İngiltere’de dijital hizmet vergisinin konusunu, sosyal medya platformları, internet arama motorları ve online pazaryeri uygulamaları oluşturmaktadır. Ülkede uygulanan dijital hizmet vergisi oranı %2’dir. İtalya’da dijital hizmet vergisinin konusunu, dijital ara yüz aracılığıyla gerçekleştirilen reklam hizmetleri, çok katmanlı ara yüz aracılığıyla kullanıcıların ürün veya hizmet alıp satmasını sağlayan hizmetler, dijital ara yüz kullanılmasına ilişkin oluşturulan verinin transfer işlemi oluşturmaktadır. Ülkede uygulanan dijital hizmet vergisi oranı %3’tür. Macaristan’da dijital hizmet vergisinin konusunu, dijital reklam gelirleri oluşturmaktadır. Ülkede uygulanan dijital hizmet vergisi oranı %7,5’tur, fakat bu oran geçici olarak %0’a indirilmiştir. Polonya’da dijital hizmet vergisinin konusunu, görsel-işitsel medya hizmetleri ve görsel-işitsel ticari iletişim oluşturmaktadır. Ülkede uygulanan dijital hizmet vergisi oranı %1,5’tur. Türkiye’de dijital hizmet vergisinin konusunu, dijital reklamcılık faaliyetleri, dijital içerik satışı ve sosyal medyada yer alan ücretli hizmetler oluşturmaktadır. Ülkede uygulanan dijital hizmet vergisi oranı %7,5’tur.[3]

 

  1. Fransa-ABD Dijital Hizmet Vergisi Gerilimi

Yukarıda sıralanan dijital hizmet vergisini yürürlüğe koyan ülkeler arasında ABD ile yaşadığı dijital hizmet vergisi gerilimi ile dikkat çeken Fransa’yı özellikle incelemek gerekir. Fransız Senatosu 11 Temmuz 2019 tarihinde dijital hizmet vergisine ilişkin yasa tasarısını onaylamıştır. [4]Fransa, onaylanan kanun ile dijital ara yüz aracılığıyla sağlanan hizmetlerden ve kullanıcı verisine dayalı dijital reklam hizmetlerinden bir takvim yılı içerisinde elde ettiği gelir dünya çapında 750 milyon Euro ve üzerinde olan ve Fransa üzerinden elde ettiği gelir 250 milyon Euro üzerinde olan hizmet sağlayıcılarına %3 oranında dijital hizmet vergisi mükellefiyeti getirmiştir.

Aşağıda sıralanan sebepler dolayısıyla, ABD Ticaret Temsilciliği, 16 Temmuz 2019 tarihinde Fransa’nın dijital hizmet vergisi uygulamasına yönelik soruşturma başlatmış olup, soruşturma raporu 2 Aralık 2019 tarihinde kamuoyu ile paylaşılmıştır.[5] ABD Ticaret Temsilciliği’nin, Fransa’nın dijital hizmet vergisi uygulamasının adaletsizliği üzerine yaptığı ilk eleştirisi, Fransa’nın dijital hizmet vergisi mükellefiyeti için belirlediği minimum tutarın çok yüksek oluşudur. ABD Ticaret Temsilciliği, bu durumun geliri düşük olan Fransız şirketlerini dijital hizmet vergisinin kapsamı dışında bırakırken, dijital pazarda lider olan ABD’nin çok sayıda şirketini vergi mükellefiyeti altına aldığını ifade etmiştir. İkinci olarak, ABD Ticaret Temsilciliği, dijital hizmet vergisinin geri dönük olarak 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren gerçekleştirilen dijital faaliyetlerden elde edilen gelir üzerinden toplanacak olmasını doğru bulmadığını belirtmiş ve bu durumda potansiyel vergi mükellefiyeti miktarının doğru bir şekilde hesaplanmasının çok mümkün gözükmediğini ifade etmiştir. Son olarak, ABD Ticaret Temsilciliği, dijital hizmet vergisinin kâr değil hasılat üzerinden alınacak olmasının adil olmadığını, bu durumun belirli büyük teknoloji şirketlerini, ticari başarıları yüzünden cezalandıracak olduğunu belirtmiştir. Söz konusu raporun yayımlanmasının ertesinde ABD, Fransa’yı, Fransa’dan ithal edilecek şampanya ve peynir ürünlerine ek vergi getirmek ve ithalat kısıtlamaları uygulamakla tehdit etmiştir.[6] Fransa, söz konusu vergiyi ertelemek mecburiyetinde kalmıştır. Son olarak Fransa, 2020 yılı bitmeden dijital hizmet vergisini uygulamaya koyacağını açıklamıştır.[7] Bu açıklamanın ardından, ABD misilleme yaparak 6 Ocak 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, Fransa’dan yapılan lüks çanta, kozmetik vb. ürünlerin ithalatında %25 oranında gümrük vergisi uygulanacağını açıklamıştır.[8]

 

SONUÇ

Dijital hizmet vergisine ilişkin eleştiriler incelendiği takdirde iki ana başlık altında toplandığı görülecektir. Bu eleştirilerden ilki, ülkelerin dijital hizmet vergisi mükellefiyeti için belirlediği minimum tutarların çok yüksek olduğu ve söz konusu tutarların spesifik olarak dijital pazarda lider olan belirli ABD şirketlerini hedef almak amacıyla yüksek belirlendiğidir. İkinci eleştiri, dijital hizmet vergisinin kâr değil, gelir üzerinden alınan bir vergi oluşunun adil olmadığı eleştirisidir. Dijital hizmet vergisi mükellefiyeti için belirlenen tutarın çok yüksek olduğu ve bu tutarların dijital pazarda lider olan belirli Amerikan şirketlerini hedef almak amacıyla yüksek belirlendiği eleştirisine katılmaktayız. Dijital hizmet vergisini yürürlüğe koyan ülkelerin çoğu minimum mükellefiyet tutarını 750 milyon Euro olarak belirlemiştir. Dijital pazarda faaliyet gösteren ve yıllık küresel geliri 750 milyon Euro üzerinde olan çok az sayıda şirket mevcuttur ve bunların çoğu ABD merkezli belirli şirketlerdir. Bu durumu önlemek ve daha adil bir dijital hizmet vergisi politikası oluşturmak adına, dijital hizmet vergisi minimum mükellefiyet tutarı, dijital pazarda faaliyet gösteren orta büyüklükte şirketlerin ortalama yıllık geliri seviyesine çekilebilir. Dijital hizmet vergisinin kâr değil, gelir üzerinden alınıyor oluşunun adil olmadığı eleştirisine de katılıyoruz. Bu durumun özellikle Ar-ge harcamalarına yüksek meblağda yatırımlar yapan dijital şirketleri olumsuz yönde etkilediğine inanıyoruz. Şirketler, gelirleri üzerinden değil, kârları üzerinden vergilendirildiği takdirde daha adil bir vergilendirilme sistemi oluşturulabilir.

ABD Ticaret Temsilciliği 2 Haziran 2020 tarihinde Avrupa Birliği, Avusturya, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Endonezya, Hindistan, İngiltere, İspanya, İtalya, ve Türkiye’ye, minimum dijital hizmet vergisi mükellefiyeti tutarı olarak çok yüksek tutarlar belirlemeleri ve söz konusu tutarları yüksek seçmelerinin amacının dijital pazarda faaliyet gösteren ABD merkezli belirli lider dijital şirketlerini hedeflemek olduğu iddiasıyla soruşturma açmıştır.[9] Önemle belirtmek gerekir ki, soruşturma açılan ülkelerin bir kısmını dijital hizmet vergine ilişkin oluşturdukları teklifleri kabul edip yürürlüğe koyan ülkeler oluştururken, bir kısmını da henüz dijital hizmet vergisine ilişkin teklif oluşturmuş ülkeler oluşturmaktadır. Söz konusu soruşturmanın muhtemel sonucu, ilgili ülkelere belirli ürün gruplarında uygulanacak ilave gümrük vergileri ve söz konusu ülkelerden belirli ürün gruplarına yönelik ithalat kısıtlamasıdır. COVID-19 virüsü ile birlikte ekonomik daralmaya giren dünya, uygulamaya konulan/konulması planlanan dijital hizmet vergisi uygulamalarına karşı ticareti kısıtlayan misillemelerle karşılaştığı takdirde bu durum dünya ekonomisini daha büyük açmazlara sürükleyecektir. Ülkeler, dijital hizmet vergilendirmesinde, sadece ABD merkezli belirli lider dijital şirketleri hedefleyecek bir minimum mükellefiyet tutarı seçmek yerine, dijital hizmet vergisi minimum mükellefiyet tutarını, dijital pazarda faaliyet gösteren orta büyüklükteki şirketlerin ortalama yıllık geliri seviyesine çekilebilir. Ek olarak, dijital hizmet vergisinin gelir değil, kâr üzerinden alınması sağlandığı takdirde daha adil bir vergilendirme sistemi elde edilebilir. Böylelikle uluslararası ticaret, dijital hizmet vergisi uygulamalarına karşı geliştirilebilecek olası ticareti kısıtlayıcı misillemelerden korunabilir.

 

NAZALI VERGI & HUKUK

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz

 


[1]Dijital Ekonominin Adil Vergilendirilmesi”, Avrupa Komisyonu, https://ec.europa.eu/taxation_customs/business/company-tax/fair-taxation-digital-economy_en

[2]Sekreterliğin Bir Numaralı Sütun Işığında ‘Ortak Yaklaşım’ Teklifi”, OECD, 9 Ekim 2019-12 Kasım 2019

[3]Avrupa’daki OECD Üye Ülkeleri Dijital Hizmet Vergisine İlişkin Neler Yapıyor?”, Tax Foundation, Elke Asen, 22 Haziran 2020, https://taxfoundation.org/digital-tax-europe-2020/#:~:text=As%20of%20June%2022%2C%20Austria,to%20implement%20such%20a%20tax.

[4]Fransa: %3 Oranındaki Dijital Hizmet Vergisi Yasalaştırıldı”, KPMG, 25 Temmuz 2019, https://home.kpmg/us/en/home/insights/2019/07/tnf-france-digital-services-tax-enacted.html#:~:text=The%20digital%20services%20tax%20is,more%20generally%2C%20digital%20business%20models.

[5]Fransa’nın Dijital Hizmet Vergisine İlişkin Rapor, Bölüm 301 Soruşturması”, ABD Ticaret Temsilciliği, 2 Aralık 2019, https://ustr.gov/sites/default/files/Report_On_France%27s_Digital_Services_Tax.pdf

[6]ABD, Fransa’yı Şarap ve Peynirde Vergi ile Tehdit Ediyor”, BBC News, 3 Aralık 2019, https://www.bbc.com/news/business-50636521

[7]Fransa Herhangi Bir Uluslararası Anlaşmaya Varılıp Varılmadığına Bakmaksızın Dijital Vergiyi Bu Sene Uyguluyor”, Reuters, Leigh Thomas, 14 Mayıs 2020, https://www.reuters.com/article/us-france-digital-tax/france-to-impose-digital-tax-this-year-regardless-of-any-new-international-levy-idUSKBN22Q25B

[8]ABD’den Fransa’nın Dijital Hizmet Vergisine Misilleme”, Anadolu Ajansı, Dilara Zengin, 11 Temmuz 2020, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abdden-fransanin-dijital-hizmet-vergisine-misilleme/1906738

[9]ABD Ticaret Temsilciliği’nin Yeni Dijital Hizmet Vergisi Soruşturmasının Arkasında Ne Var?” CSI, Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi, William Alan Reinsch, Jack Caporal, Carlota Martinez-Don