Ajanda

VERGİSEL AÇIDAN MALİ TATİL VE ADLİ TATİLİN SÜRELERE ETKİSİ

04.07.2018

Bu yıl 3 Temmuz-20 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek mali tatil ve 20 Temmuz-31 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek adli tatilin vergi yargılamasındaki sürelere etkisi, tatil süresi içinde hangi işlemlerin yapılıp-yapılamayacağına ilişkin açıklamalarımız aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır.

 

I. ADLİ TATİL UYGULAMASI AÇISINDAN

Vergi, idare mahkemeleri ile bölge idare mahkemesi[1] ve Danıştay[2], her yıl 1 Eylül’de başlamak üzere 20 Temmuz-31 Ağustos döneminde çalışmaya ara verecektir. 

Ancak, yargı çevresine dahil olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il merkezi dışında kalan ve sadece bir idare veya bir vergi mahkemesi bulunan yerlerdeki idari yargı mercileri adli tatil (çalışmaya ara verme) döneminden yararlanamayacaktır.

İlaveten, çalışmaya ara verme dönemi süresince bölge idare mahkemesi başkanının önerisi üzerine, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca, birden fazla idari yargı mercii olan yerlerde idare veya vergi mahkemeleri başkan ve üyeleri arasından görevlendirilecek yeteri kadar hâkimin katıldığı bir nöbetçi mahkeme kurulur.

Bölge idare mahkemeleri için ise bölge idare mahkemesi başkanının önerisi üzerine, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca, tüm daire başkan ve üyeleri arasından görevlendirilecek yeterli sayıda nöbetçi daire kurulur.

Benzer uygulama Danıştay’da da söz konusudur. Buna göre ara verme süresi içinde çalışmak üzere, bir daire başkanı ile dört üyeden ve bir yedek üyeden oluşan bir nöbetçi daire kurulacaktır.

 

1. Adli Tatilden Etkilenen Süreler

İYUK’un 8. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenleme[3] uyarınca İYUK’ta belirtilen sürelerin son gününün adli tatile rastlaması halinde süre, adli tatilin sona erdiği günü izleyen günden itibaren yedi (7) gün uzamaktadır. Buna göre, adli tatil kapsamında süresi uzayan dilekçelerin en geç 7 Eylül mesai bitimine kadar mahkemeye sunulması gerekmektedir.

Bu hükmün kapsamına, İYUK’ta yazılı bütün süreler, dava açma süreleri, idarenin veya davacıların cevap süreleri, istinaf veya temyiz yoluna başvuru süreleri, karar düzeltme (20.07.2016’den önce verilen kararlarla ilgili olarak) süresi girmektedir.

Vergi yargılaması açısından asıl önem arz eden bazı süreler ise aşağıda belirtilmiştir:

  • İYUK’un 7. maddesinde yer alan dava açma süresi (Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.)
  • İYUK’un 16. maddesinde yer alan cevap verme süresi (Cevap verme süresi, tebliğ tarihinden itibaren otuz gündür.)
  • İYUK’un 27. maddesinde yer alan yürütmenin durdurulması hakkında karara itiraz süresi (Yürütmenin durdurulması hakkında karara itiraz süresi, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gündür.)

 

2. Adli Tatilden Etkilenmeyen Süreler

Yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere, İYUK’taki sürelerin son gününün adli tatile rastlaması halinde süre, adli tatilin sona erdiği günü izleyen günden itibaren yedi (7) gün uzamaktadır.

Buna göre, adli tatilden etkilenen süreler sadece İYUK’taki sürelerdir. Diğer kanunlarda yer alan süreler adli tatilden etkilenmemektedir. Bu kapsamda;

  • Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da yer alan ödeme emrine ve haciz işlemlerine karşı açılan davalarda süre uzamamaktadır.
  • Uzlaşmanın sağlanamaması halinde Vergi Usul Kanunu’nun ek 7. maddesi uyarınca tanınan dava açma süresi uzamamaktadır.

Bunun yanında, nöbetçi mahkemeler çalışmaya ara verme süresi içinde aşağıda yazılı işleri görmeye devam etmektedir:

  • Yürütmenin durdurulmasına ve delillerin tespitine ait işler
  • Kanunen belli süre içinde karara bağlanması gereken işler

Danıştay nöbetçi dairesi ise aşağıda yazılı işleri görmeye devam etmektedir:

  • Yürütmenin durdurulmasına veya delillerin tespitine ait işler
  • Tutuklu memurlar hakkında 4483 sayılı Kanun hükümlerine göre Danıştay’a gelen işler

Sonuç olarak, adli tatil dönemi içerisinde dava açılmasına ve adli tatilden etkilenen diğer başvuruların yapılmasına hukuksal bir engel bulunmamaktadır. Bu çerçevede adli tatil dönemi içinde dava açılması ve/veya dilekçe sunulması her zaman mümkündür.

 

II. MALİ TATİL UYGULAMASI AÇISINDAN

5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun (“5604 Sayılı Kanun”) ve 1 Sıra No’lu Mali Tatil Uygulaması Hakkında Genel Tebliğ uyarınca; her yıl Temmuz ayının birinden yirmisine kadar (yirmisi dahil) mali tatil uygulanır. Haziran ayının son gününün tatil günü olması halinde ise mali tatil Temmuz ayının ilk iş gününü takip eden günden başlamaktadır.

Söz konusu açıklama ışığında; 2018 yılı için mali tatil, Haziran ayının son gününün tatil gününe denk gelmesi sebebiyle 3 Temmuz’da başlayacak ve 20 Temmuz’a (20 Temmuz dahil) kadar devam edecektir.

 

1. Mali Tatilden Etkilenen Süreler

1.1. Mali Tatil Nedeniyle Uzayan Süreler

5604 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca, son günü mali tatile rastlayan aşağıda belirtilen süreler, mali tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi (7) gün uzamış sayılacaktır:

  • Beyana dayalı tarhiyatta, kanuni süresinde verilmesi gereken beyannamelerin verilme süreleri
  • İkmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatta, vadesi mali tatile rastlayan vergi, resim ve harçlar ile vergi cezaları ve gecikme faizlerinin ödeme süresi
  • Tarh edilen vergilere ve/veya kesilen cezalara karşı uzlaşma talep etme veya cezada indirim hükümlerinden yararlanmak amacıyla yapılacak başvurulara ilişkin süreler
  • Devamlı bilgi verme hükümleri kapsamında verilmesi gereken bilgilerin verilmesine ilişkin süreler

 

1.2. Mali Tatil Nedeniyle İşlemeyen Süreler

5604 sayılı Kanun’un 1. maddesine göre, VUK hükümlerine göre belirli sürelerde yapılması gereken muhasebe kayıt süreleri, bildirim süreleri ve vergiyle ilgili işlemlere ilişkin dava açma süreleri malî tatil süresince işlemez ve belirtilen süreler malî tatilin bitiminden itibaren tekrar işlemeye başlar.

Dava açma süresinin mali tatile rastlaması halinde süre, mali tatil süresince işlemeyecektir. Mali tatil nedeniyle uzayan dava açma süresinin son gününün İYUK uyarınca çalışmaya ara verme süresine rastlaması durumunda ise dava açma süresi, çalışmaya ara vermenin sona erdiği günü izleyen günden itibaren yedi gün uzayacaktır.

 

1.3. Mali Tatil Süresince Defter ve Belgelerin İbrazı, Vergi İncelemesine Başlama

5604 sayılı Kanun’un 1. maddesine göre, mahkeme kararı veya Cumhuriyet Savcılıklarının talebi üzerine ya da Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yapılan aramalı incelemeler hariç olmak üzere, malî tatil süresince inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazı talep edilemeyecek ve mükellefin işyerinde incelemeye başlanılamayacaktır.

Mali tatil süresinden önce başlanılmış olan bir incelemeye, bu süreden önce ibraz edilen defter-belge üzerinden devam edilebilecek; ancak, bu süre zarfında mükelleften ilave defter, belge ve bilgi talep edilemeyecek, mükellef veya vergi sorumlusu, inceleme sonucunda yapılacak tespitlerin yer aldığı tutanağı imzalamaya davet edilemeyecektir.

 

1.4. Mali Tatil Süresince Bilgi İsteme ve Tebligat İşlemleri

Vergi/ceza ihbarnameleri mali tatil süresi içinde mükellefler ile vergi ve ceza sorumlularına bildirilmeyecek; tatil süresi içinde gerçekleşen tebligat işlemlerinde ise süre mali tatil süresince işlemeyecektir.

Sonuç olarak; ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış olan tarhiyatlara karşı mükelleflerin kendilerine tanınan yasal haklardan (dava açma, cezada indirim ve uzlaşma talep etme) herhangi birini kullanma süresi bu tarhiyatlara ilişkin vergi/ceza ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün olup, tebligatın mali tatil süresi içinde yapılması halinde süre, mali tatilin son gününden itibaren işlemeye başlayacaktır.

 

1.5. Beyanname Verme Süresi Mali Tatil Nedeniyle Uzamış Olan Vergilerde Ödeme Süresi

Beyana dayanan ve beyanname verme süresi malî tatil nedeniyle uzamış olan vergilerde ödeme süresi (aynı ay içerisinde kalmak kaydıyla), uzayan beyanname verme süresinin son gününden itibaren üçüncü günün mesai saati bitimine kadar uzamış sayılmaktadır.

Lakin, temmuz ayında verilmesi icap eden ve verilme süreleri mali tatile rastlayan beyannameler için mali tatil süresi içerisinde de beyanname verilmesi imkan dahilindedir. Bu şekilde verilen beyannamelere göre tahakkuk eden vergilerin, en geç 5604 sayılı Kanun’a göre belirlenen sürelerde ödenmesi gerekmekle birlikte, istenirse söz konusu sürelerden önce ödenebileceği de tabiidir.

 

2. Mali Tatilden Etkilenmeyen Süreler

  • Gümrük idareleri, il özel idareleri ve belediyeler tarafından tarh ve/veya tahsil edilen (ithalde alınan katma değer vergisi, emlak vergisi, çevre temizlik vergisi gibi) vergi, resim ve harçlarla ilgili olarak malî tatil uygulanmamaktadır.
  • Kaynak kullanımını destekleme fonu kesintilerine ilişkin olarak verilmesi gereken bildirimlerin verilme ve ödeme süreleri de mali tatil nedeniyle uzamayacaktır.
  • Özel kanunlarında ödeme süreleri tespit edilmemiş amme alacaklarının ödeme sürelerinin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tayin edilmesi ve tayin edilen sürelerin de mali tatile rastlaması halinde bu alacaklar için belirlenen ödeme sürelerinin, mali tatil nedeniyle uzaması söz konusu olmayacaktır.

 

3. Diğer Hususlar

Aşağıda belirtilen sürelerin mali tatil nedeniyle uzaması söz konusu olmayacaktır.

  • İcra yoluyla yapılan satışlarda katma değer vergisi uygulamasına yönelik (5) No.lu Katma Değer Vergisi Beyannamesinin verilme ve ödeme süresi
  • Sürekli beyanname vermek zorunda olanlar dışındaki resmi kuruluşlar tarafından müzayede mahallerindeki satışlar dolayısıyla tahsil edilen katma değer vergisinin, 15 Seri No’lu KDV Genel Tebliği’nin (I/3) bölümünde belirtilen ödeme süresi,
  • 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 118. maddesine göre noterler tarafından tahsil edilen damga vergisi ve harç bedellerinin anılan Kanun’un 119. maddesi uyarınca ilgili vergi dairesine bildirilmesine ilişkin olarak verilecek beyannameler ile süreksiz yükümlülük şeklinde değerlendirilen ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre verilen (1), (2) ve (4) No’lu Beyannamelerin verilme ve ödeme süreleri
  • Özel tüketim vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi, özel iletişim vergisi ile şans oyunları vergisine ilişkin olarak verilmesi gereken beyannamelerin verilme ve ödeme süreleri
  • Kanuni süresinden sonra kendiliğinden veya pişmanlık talepli olarak verilen beyannamelerin ödeme süresi

Yukarıda yer alan açıklamalarımız ve yer verilen Kanun maddeleri ışığında; 2018 yılı için mali tatil 03 Temmuz–20 Temmuz tarihleri arasında; adli tatil ise 20 Temmuz–31 Ağustos tarihleri arasında uygulanacaktır.

Mali tatil nedeniyle işlemeyen sürenin dikkate alınmasıyla bulunan dava açma süresinin son gününün adli tatile rastlaması halinde ise süre, adli tatilin sona erdiği günü izleyen günden itibaren yedi (7) gün uzamaktadır. Sonuç olarak böyle bir durumun varlığı halinde dava açma süresinin son günü 7 Eylül 2018 olacaktır.

 


[1]Çalışmaya Ara Verme

Madde 61 - 1. Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler. Ancak yargı çevresine dahil olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il merkezi dışında kalan ve sadece bir idare veya bir vergi mahkemesi bulunan yerlerdeki idari yargı mercileri çalışmaya ara vermeden yararlanamazlar. Bu mahkemeler, 62 nci maddedeki sınırlamaya tabi olmaksızın görevlerine devam ederler.

2. Çalışmaya ara verme süresi içinde; bölge idare mahkemesi başkanının önerisi üzerine, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, birden fazla idari yargı mercii olan yerlerde idare veya vergi mahkemeleri başkan ve üyeleri arasından görevlendirilecek yeteri kadar hâkimin katıldığı bir nöbetçi mahkeme kurulur. Bölge idare mahkemeleri için ise bölge idare mahkemesi başkanının önerisi üzerine, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, tüm daire başkan ve üyeleri arasından görevlendirilecek yeterli sayıda nöbetçi daire kurulur.

3. Çalışmaya ara vermeden yararlanamayanlar ve nöbetçi kalanların yıllık izin hakları saklıdır.

 

[2]Çalışmaya ara verme

Madde 86 - 1. Danıştay daireleri her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler. 

2. Ara verme süresi içinde çalışmak üzere, bir daire başkanı ile dört üyeden ve bir yedek üyeden oluşan bir nöbetçi daire kurulur. Yedek üye aynı zamanda Genel Sekreterlik görevini yapar.

3. Bu dairenin başkanı ile üyeleri, Danıştay dairelerinin başkan ve üyeleri arasından karma olarak Başkanlar Kurulu tarafından seçilir. Ayrıca lüzumu kadar savcı ve tetkik hâkimi görevlerine devam ederler.

4. Çalışmaya ara verme süresi içinde görevli olarak kalanlar hariç olmak üzere Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeler ile savcılar ve tetkik hâkimleri çalışmaya ara verirler. Bu süre içinde Danıştay Başkanına, nöbetçi daire başkanı vekâlet eder.

5. Danıştayda çalışan diğer memurlar çalışmaya devam ederler. Ancak, çalışmaya ara verme süresi içinde işin icaplarına göre görevde kalmaları lüzumlu görülmeyen memurlar kanuni izinlerini kullanırlar.

6. Çalışmaya ara verme süresi içinde görevleri başında kalan Danıştay üyeleri yılın diğer dönemlerinde yol süresi dâhil çalışmaya ara verme süresi kadar izin kullanabilirler.”

[3]Sürelerle İlgili Genel Esaslar

Madde 8 -

1. Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.

2. Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadar ki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar.

3. Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.”

 

İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde aşağıdaki kişilerle irtibata geçmenizi rica ederiz.

Ersin Nazalı

Yönetici Ortak, Avukat, YMM

Mükerrem Yanar

Ortak, YMM

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz