Duyurumuz, 04/09/2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 2023/9430 Esas ve 2023/8075 karar sayılı ilamına ilişkindir. Başvuru, ilk derece mahkemesince kesin olarak verilen kısmen kabul kararın kanun yararına temyizen incelenmesine ilişkindir
1. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Davacı Eskişehir 1. Mahkemesinde, davalı işverenin 4857 Sayılı İş Kanunu madde 25/II-(d) hükmüne istinaden gerçekleştirilen feshin haksız olduğundan bahisle, kıdem ve ihbar tazminatı alacakları ile Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen işten ayrılış kodunun düzeltilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava konusu alacakların belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, davacı işçinin, işverenlikte çalışan başka bir işçiye sözlü ve fiili saldırıda bulunması üzerine iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi ise feshe konu edilen olay tarihinin 23/08/2021 olduğu, davacının 13/09/2021 tarihinde disiplin kuruluna sevk edildiğini, bu halde işveren davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshe konu ederken altı iş günlük hak düşürücü süre içerisinde feshi gerçekleştirmediği gerekçesiyle, işçi lehine kıdem ve ihbar tazminatı ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
2. Kanun Yararına Temyiz
Adalet bakanlığı; davacı ile işyerindeki başka bir işçinin kavga ettiklerini ve küfürleştiklerini davacının olaya ilişkin alınan savunmasına kavga ettiğini ve küfür ettiğini kabul ettiği feshe konu olay sonrasında soruşturma yapıldığı, 09/12/2021 tarihinde davacının iş sözleşmesinin feshine Merkez Disiplin Kurulu tarafından karar verildiği, işverence bu karar dayanılarak 15/12/2021 tarihinde iş sözleşmesinin altı iş günlük süre içerisinde feshedildiği gözetilmeksizin davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kanun yararına bozma talep etmiştir.
3. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin Kararı
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararda, işçi ve işveren bakımından haklı fesih nedenlerinin ortaya çıkması halinde iş sözleşmesini fesih yetkisini kullanma süresinin sınırsız olmadığını, bu bakımından 4857 Sayılı Kanun’un 26’ncı maddesi gereğince fesih nedeninin öğrenildiği tarih ile olayın gerçekleştiği tarih başlangıç esas alınmak üzere iki ayrı süre öngörüldüğü, bu süreler içinde fesih yoluna gitmeyen işçi ya da işverenin feshinin haklı fesih sonucu doğurmayacağı, feshe neden olan olayın karşı tarafça öğrenilmesinden itibaren altı iş günü ve herhalde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde feshin gerçekleştirilmesi gerektiği ifade etmiştir. Ayrıca kararda işverenin tüzel kişi olması durumunda altı iş günlük sürenin feshe yetili makamın öğrendiği tarih itibariyle başlayacağı, bu konuda müfettiş soruşturması yapılmasının ya da disiplin kurulunun görüşmelerinin süreyi başlatmayacağı, altı iş günlük sürenin esasen olayın feshe yetkili kişi ya da kurula intikal ettirildiği gün başlayacağı, belirtilmiştir.
Somut olay özelinde ise, feshe konu olay sonrasında işverenlikçe soruşturma yürütüldüğü, soruşturma kapsamında denetçi tarafından hazırlanan soruşturma raporunun feshe yetkilendirilmiş işyeri disiplin kurulunca 09/12/2021 tarihinde değerlendirilerek feshe karar verildiği, akabinde 15/12/2021 tarihinde feshin tamamlandığı görülmüştür. Bu doğrultuda feshin al iş günlük süre içerisinde gerçekleştirildiği anlaşılmış, haklı feshe konu olayın 13/09/2021 tarihinde disiplin kuruluna sevk edildiğinden ve işverence feshin süresi içerisinde gerçekleştirilmediğinden bahisle davacı işçi lehine kıdem ve ihbar tazminatına hükmolunması usul ve yasaya aykırı olduğundan, 9. Hukuk Dairesi tarafından kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.
NAZALI VERGI & HUKUK