Makaleler

YÖNETİM/DENETİM/TASFİYE KURULU ÜYELERİNE ÖDENEN ÜCRETİN YILLIK BEYANINDA ÖDENEN VERGİYİ İŞVERENİN KARŞILAMASI

11.12.2023

İmdat TÜRKAY/Gelir İdaresi Grup Başkanı

 

 

Özet: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre; yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle, tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler ücret olarak vergilendirilmektedir. Çalışma hayatında gerek özel sektör gerekse kamuda yönetim, denetim veya tasfiye kurulu üyelerinin elde ettiği huzur ücretinden dolayı yıllık beyanname veren kişiler, ödedikleri gelir vergisini ilgili kuruluşlardan talep edip almaktadırlar. Kişilerin huzur ücretinden dolayı ödedikleri gelir vergisinin işverence üstlenilmesi halinde, sağlanan bu menfaatin ücret kapsamında değerlendirilmesi ve kişiye ödenen net tutarların brüt tutarlara dönüştürülerek gelir vergisi hesaplanması gerekmektedir. Kamuda uygulamanın usul ve esasları 3.9.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7551 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile belirleniş bulunmaktadır.

Anahtar kelimeler: Yönetim/denetim/tasfiye kurulu üyelerine ödenen huzur ücreti, huzur ücretinde vergi kesintisi, ödenen vergiyi işverenin karşılaması, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı, 7551 sayılı CBK.

 

GİRİŞ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 394 üncü maddesine göre, yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilmektedir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre; yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle, tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler ücret olarak vergilendirilmektedir. Ancak, söz konusu ödemelerin bir ortaklık münasebeti şeklinde olmaması gerekir. Aynı Kanuna göre, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kar payı şeklinde yapılan ödemeler ise menkul sermaye iradı olarak vergiye tabi tutulmaktadır.

Uygulamada gerek özel sektör gerekse kamuda yönetim, denetim veya tasfiye kurulu üyelerinin elde ettiği huzur ücretinden dolayı yıllık beyanname veren kişiler, ödedikleri gelir vergisini ilgili kuruluşlardan talep edip almaktadırlar. Gelir İdaresi vermiş olduğu görüşlerde; huzur ücretinden dolayı ödenen verginin işverence üstlenilmesi halinde, sağlanan bu menfaatin ücret kapsamında değerlendirilmesi ve kişiye ödenen net tutarların brüt tutarlara dönüştürülerek, bu tutarlar üzerinden de ücretin vergilendirilmesine ilişkin hükümler doğrultusunda gelir vergisi hesaplanması gerektiğini belirtmektedir.

 

Kamu sektöründe uygulamanın ne şekilde yapılacağı konusunda son olarak 3.9.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 02.09.2023 tarih ve 7551 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı kamu kurum ve kuruluşlarında görevli yönetim, denetim ve tasfiye kurulu üyelerinin ücretleri ile sözleşmeli ve kapsam dışı personele uygulanacak taban ve tavan ücretlerin tespiti yapılmıştır. Söz konusu CBK ile belirlenen kamu kurum ve kuruluşlarında 2023 ve devam eden yıllarda uygulanacak yönetim, denetim ve tasfiye kurulu üyeleri ücretleri, sözleşmeli ve kapsam dışı personele uygulanacak taban ve tavan ücretler ile bu ücretlere altı aylık dönemlerde uygulanacak artış miktarları belirlenmiştir. Kamu görevi bulunan yönetim, denetim veya tasfiye kurulu üyelerinin birinci ve ikinci işverenden aldıkları ücretleri birleştirmek suretiyle ödemeleri gereken ilave gelir vergisinin ilgili kuruluş tarafından karşılanması mümkün bulunmaktadır. Ancak, Karar kapsamında bulunan kurum ve kuruluşlarda çalışan personelden, birden fazla kuruluşta görev alanlara sadece bir görev için ücret ödenecektir.

Bu çalışmamızda aşağıdaki konu başlıkları incelenecektir;

  • Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürlerine yapılan huzur hakkı ödemelerinin mahiyeti,
  • Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle, tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla yapılan ödemelerinin ücret olarak vergilendirilmesi,
  • Şirkette ortaklık münasebeti bulunmayan yönetim kurulu üyelerine verilen kar paylarının vergilendirilmesi,
  • Şirket ortaklarına hizmet karşılığında ödenen ücretlerin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi,
  • Şirket ortağı ve şirket genel müdürü olan kişilerin ayrıca ücretli olarak çalışmasından dolayı ödenen ücrette vergi kesintisi ve transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç
    dağıtımının dikkate alınması,
  • Tüzel kişiliğin yönetim kurulu üyesi olması durumunda elde edilen huzur hakkının kurumlar vergisi ve katma değer vergisi uygulaması,
  • Huzur hakkından dolayı ödenen verginin ödemeyi yapan işveren tarafından karşılanması ile karşılanan tutarın ücret olarak vergiye tabi tutulması ve sağlanan bu menfaatin gider yazılması,
  • 02.09.2023 tarih ve 7551 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı kamu kurum ve kuruluşlarında görevli yönetim, denetim ve tasfiye kurulu üyelerinin ücretlerinin vergilendirilmesi. 

 

1. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyeleri İle Limited Şirket Müdürlerine Yapılan Huzur Hakkı Ödemeleri

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden oluşmaktadır. Şirketler topluluğuna ilişkin hükümlerin uygulanmasında “yönetim kurulu” terimi limited şirketlerde müdürleri, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile şahıs şirketlerinde yöneticileri, diğer tüzel kişilerde yönetim organını ve gerçek kişilerde gerçek kişinin kendisini ifade etmektedir. Huzur hakkı şirket ortaklarının, şirketi temsile yetkili kılınanların sahip oldukları ve yüklendikleri sorumluluklar nedeniyle katlanmak zorunda oldukları risklerin karşılığı olarak yapılan ödemelerdir. Huzur hakkı ödemelerinin diğer bir işlevi ise, belli bir konuyu görüşmek için toplanan bir kurulun üyelerine ödenmesidir. Huzur hakkı ödemeleri uygulamada anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürlerine yapılmaktadır (Gülcan Çifçi, Huzur Hakkı Ödemelerinin Vergi Kanunları Açısından Değerlendirilmesi, http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/gulcancifci/001, 29.04.2015).

Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan hükümlere göre anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil edilir. Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlere ilişkin “Yönetim kurulu üyelerinin mali hakları” başlıklı 394 üncü maddesinde yer alan hükme göre; yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilir. Anonim şirketlerin yönetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri seçilme ve görev yapma konusunda Türk Ticaret Kanununda bir sınırlama yoktur. Dolayısıyla gerçek kişi tam/dar mükellef gerçek kişiler, birden fazla şirketin yönetim/denetim/tasfiye/danışma kurullarında görev yapabilirler ve huzur hakkı elde edebilirler. Limited şirket müdürleri de birden fazla kurullarda görev alıp huzur ücreti elde edebilirler.

 

2. Yönetim ve Denetim Kurulları Başkanı ve Üyeleriyle, Tasfiye Memurlarına Bu Sıfatları Dolayısıyla Yapılan Ödemeler Ücret Kapsamındadır

Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulan anonim şirketlerin yönetim/denetim kurullarında görevli üyelere ödenen huzur hakkı/ücreti ödenmektedir. Limited şirketlerde de yönetim kurulları bulunmakta ve yine memurlar ve diğer kamu görevlilerinden asli kadro ve görevleri dışında, kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara da huzur ücreti ödenmektedir. Bir gerçek kişi birden fazla yönetim ve denetim kurulunda aynı dönemde görev alabilmekte ve aynı dönem içinde birden fazla işverenden huzur ücreti elde edebilmektedir. Ancak, kamu ve özel sektörde kişinin birden fazla kurulda görev yapması konusunda sınırlama yokken, huzur ücreti ödenmesi konusunda kamuda bir sınırlama söz konusudur. Türk Ticaret Kanununa göre yönetim kurulu üyelerine ödenen huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan ödenen paylar, Gelir Vergisi Kanununa göre gelirin yedi unsurundan biri olan ücret geliri kapsamında gelir vergisi tevkifatına tabi bulunmaktadır (Sedat Eryürek, Şirket Ortaklarına Ödenen Huzur Hakları, https://www.muhasebenet.net/haber.php?haber_id=3747, 10.12.2012).

 

Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesine göre ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez. Aynı Kanunun 61/4. maddesinde yer alan hükme göre; yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle, tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler ücret olarak vergilendirilecektir. Ancak, söz konusu ödemelerin bir ortaklık münasebetiyle olmaması gerekir. Diğer taraftan, GVK’nın 75/3. maddesinde yer alan hükme göre; yönetim kurulu başkan ve üyelerine kar payı şeklinde yapılan ödemeler menkul sermaye iradı olarak vergiye tabi tutulacaktır. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile denetim kurulları kaldırılmıştır. Yeni düzenleme ile birlikte; anonim şirketlerin ve şirketler topluluklarının finansal tabloları denetçiler tarafından, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nca yayımlanan uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarına göre denetlenecektir (Beyanname Düzenleme Kılavuzu 2022, 1-Gelir Vergisi Kanunu, Maliye Hesap Uzmanları Derneği, Şubat/2022, İstanbul, s.179).

 

3. Şirkette Ortaklık Münasebeti Bulunmayan Yönetim Kurulu Üyelerine Verilen Kar Paylarının Durumu

Gelir Vergisi Kanununa göre; yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler de ücret sayılmaktadır Yine aynı Kanunda sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkül sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır. Kaynağı ne olursa olsun kurumların idare meclisi başkan ve üyelerine verilen kar payları menkul sermaye iradı olarak vergiye tabi tutulması gerekmektedir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 359’uncu ve ilgili diğer maddelerinde yönetim kurulu üyelerinin gerçek ve tüzel kişilerden oluşacağı, yönetim kurulu üyelerinin ortak olmasının zorunlu olmadığı, ortaklık münasebeti bulunmayan şahısların da yönetim kurulu üyesi olabileceği ifade edilmiştir. Bu durumda, yönetim kurulu üyeleri şirkete ortak olanlar arasından seçilebileceği gibi ortak olmayan şahıslar arasından da seçilebilmektedir. Ortak olan yönetim kurulu üyelerine dağıtılan kar payları ortaklık sıfatı dolayısıyla dağıtılacak olup kar payı olarak menkul sermaye iradı sayılacaktır. Kazancın belli bir yüzdesi olarak tayin edilen kar payının ücret olarak kabul edilebilmesi için ortaklık münasebetinin bulunmaması gerekmektedir.

Bu durumda ortak olmayan yönetim kuruluna hizmet karşılığında verilen kar payının ücret olarak değerlendirilmesi gerektiği düşünülebilir, ancak GVK’nın 75’inci maddesinin 3’üncü fıkrasına göre durum biraz farklıdır. Herhangi bir kayıt ve şarta bağlı olmaksınız kurumların idare meclisi başkan ve üyelerine verilen kar payları menkul sermaye iradı sayılmaktadır. Yönetim kurulu üyeleri ister ortak olsun ister ortak olmasın hangi amaç ve suretle olursa olsun kendilerine kar payı verilmesi halinde elde edilen gelir menkul sermaye iradı sayılacaktır. Genellikle anonim şirketlerde, yönetim kurulu başkan ve üyelerine safi kardan belli bir yüzde, temettü ikramiyesi olarak verilmektedir.

 

4. Yönetim/Denetim Kurulları Başkanı ve Üyeleri ile Tasfiye Memurlarına Ödenen Ücretin Vergi Tevkifatına Tabi Tutulması

Gelir Vergisi Kanununa göre ücret; işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin; ödenek, tazminat, kasa tazminatı, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez. Aynı maddenin 4’üncü bendinde ise; yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatlerin de ücret olarak vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.

 

Gelir Vergisi Kanununun 62’nci maddesine göre işverenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir. İşveren aynı zamanda işe aldığı, emir ve talimatları doğrultusunda çalıştırdığı hizmet erbabına emeğinin karşılığında nakit veya ayın olarak ücret ödeyen ya da menfaat sağlayan gerçek ve tüzel kişidir. Aynı maddeye göre, 61'inci maddenin 1 ila 6 numaralı bentlerinde yazılı ücret sayılan ödemeleri yapanlar da bu kanunda yazılı ödevleri yerine getirmek bakımından işveren sayılmaktadır. Aynı Kanunun 94’üncü maddesinde kimlerin vergi tevkifatı yapmakla sorumlu oldukları belirtilmiş olup hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61’inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve104’üncü maddelere göre vergi tevkifatı yapılacağı belirtilmiştir. Aynı maddede, vergi tevkifatının yapılmasında 96’ncı madde hükmünün dikkate alınacağı belirtilmiş olduğundan, GVK’nın 96’ncı maddesi gereğince; vergi tevkifatı, 94’üncü madde kapsamına giren nakten veya hesaben yapılan ödemelere uygulanmaktadır.

 

Hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade etmektedir. Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, yönetim kurulu üyeleri ve yönetim kurulu başkanına ödenecek huzur hakkı ödemelerinin ücret olarak değerlendirilmesi ve brüt tutarları üzerinden Gelir Vergisi Kanununa göre gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir. Verginin işverence üstlenilmesi halinde ise ödenen net tutarların brüt tutarlara dönüştürülerek, bu tutarlar üzerinden gelir vergisinin hesaplanması gerekmektedir. Ayrıca, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre; yönetim, denetim veya tasfiye kurulu üyelerine yapılan huzur hakkı ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtların ihtiva ettiği tutar üzerinden Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV-1/b fıkrasına göre binde 7,59 nispetinde nispi damga vergisi kesintisi yapılmaktadır.

 

Ücret kabul edilen huzur hakkı gelirleri diğer ücretlerde olduğu gibi vergi dilimlerine göre tevkif suretiyle vergilenecek ve ücret bordrosu düzenlenecektir. 193 sayılı GVK’nın 23/18. maddesinde yer alan asgari ücret vergi istisnası huzur hakkı ödemeleri için de uygulanacaktır. Ücret ödemelerinin vergilendirilmesi sırasında damga vergisinin de beyanı ve ödenmesi unutulmamalıdır. Öte yandan, huzur hakkı ödemelerinin miktarının belirlenmesinde örtülü kazanç dağıtımı riskine dikkat etmek gerekir. Huzur hakkı miktarları belirlenirken şirketin mali gücü ile uyumlu, ortakların ve diğer faydalanıcıların zararına olmayacak ve emsallerine uygun bir miktarın belirlenmesine dikkat edilmelidir (Akif AKARCA, Dr. Mehmet ŞAFAK, Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerine Huzur Hakkı Ödenmesi ve Vergileme, https://www.ekonomim.com,06.04.2023).

 

4.1. Şirket Ortaklarına Hizmet Karşılığında Ödenen Ücretlerin Kurum Kazancının Tespitinde Gider Olarak İndirilmesi

Konu hakkında Gelir İdaresi tarafından verilen bir özelgede yapılan açıklamalar özetle şöyle olmuştur; kurumların kendi ortakları ilişkili kişiler arasında sayıldığından, şirket ortaklarına hizmetleri karşılığı olmak kaydıyla emsaline uygun olarak ödenecek ücretin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.  Ancak, şirket tarafından ortaklara emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak ücret ödenmesi halinde Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtılması hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ve emsaline göre fazla ödenen tutarın kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılmayacaktır. Öte yandan, söz konusu ücret ödemeleriyle ilgili olarak muvazaalı bir durumun tespit edilmesi durumunda, gerekli cezai işlemler uygulanacaktır (İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 23.02.2012 Tarih ve B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-242 sayılı Özelgesi). Öte yandan, şirket yönetim kurulu başkan ve üyelerine huzur hakkı olarak ödenen ve ücret kapsamında değerlendirilip vergilendirilen ödemelerin kurumlar vergisi matrahından gider olarak indirilebilmesi konusunda çok sayıda Danıştay kararları da bulunmaktadır.

 

4.2. Şirket ortağı ve şirket genel müdürü olan kişilerin ayrıca ücretli olarak çalışmasından dolayı ödenen ücrette vergi kesintisi ve transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımının dikkate alınması

Gelir İdaresine yapılan bir özelge talebinde; şirket ortağının aynı zamanda şirket genel müdürlüğünü de yürüttüğü ve Bağ-Kur emeklisi olduğu belirtilerek, genel müdürlük görevini yürüten şirket ortağına aylık ücret ödenip ödenmeyeceği ile ücret üzerinden vergi kesintisi ve sosyal güvenlik kesintisi yapılıp yapılamayacağı hususlarında bilgi talep edilmesi üzerine verilen görüşte yapılan açıklamalar özetle şöyle olmuştur. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 6'ncı maddesinin 1'inci bendinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci bendinde de safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

 

Diğer taraftan, aynı Kanun'un "Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç
Dağıtımı" başlıklı 13'üncü maddesinde;

 

“(1) Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.

 

(2) İlişkili kişi; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder.

Ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları da ilişkili kişi sayılır. Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Cumhurbaşkanınca ilan edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişilerle yapılmış tüm işlemler, ilişkili kişilerle yapılmış sayılır.

İlişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı kapsamında sayılması için en az %10 oranında ortaklık, oy veya kâr payı hakkının olması şartı aranır. Ortaklık ilişkisi olmadan doğrudan veya dolaylı olarak en az %10 oranında oy veya kâr payı hakkının olduğu durumlarda da taraflar ilişkili kişi sayılır. İlişkili kişiler açısından bu oranlar topluca dikkate alınır.” hükmü yer almaktadır.

Gelir Vergisi Kanunu'nun 61'inci maddesinde ücretin tanımı yapılmış, 62'nci maddesinde ise işverenler tanımlanmış olup diğer taraftan aynı Kanun'un 94'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında tevkifat yapmak zorunda olanmükellefler sayılmış, aynı maddenin 1'inci fıkrasının 1'inci bendinde de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61'inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden Kanunun'un 103 ve 104'üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.


Bu hüküm ve açıklamalara göre; işletmede hizmeti karşılığı şirket genel müdürüne yapılacak ödemelerin ücret olarak kabul edilmesi gerekmekte olup ücret ödemeleri üzerinden Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının (1) numaralı bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Ayrıca şirket ortağının Bağ-Kur'dan emekli olması, vergi kanunları açısından ücretli olarak çalışmasına engel teşkil etmeyecek olup şirket ortağına yapılacak ücret ödemelerinin emsaline nazaran yüksek olması durumunda Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13'üncü maddesi hükmünün dikkate alınması gerekecektir. Öte yandan, şirket bünyesinde genel müdür olarak görev yapan şirket ortağının sigortalı olarak
çalıştırılıp çalıştırılamayacağı ve sigorta kesintisine ilişkin tereddüt edilen hususlar için Sosyal
Güvenlik Kurumuna başvurulması gerekmektedir (www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 28.03.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 61-208 sayılı Özelgesi).

 

4.3. Tüzel kişiliğin yönetim kurulu üyesi olması durumunda elde edilen huzur hakkının kurumlar vergisi ve katma değer vergisi uygulaması

Gelir İdaresine yapılan bir özelge başvurusunda; şirketin iştiraki bulunduğu bazı tüzel kişiler nezdinde yönetim kurulu üyesi seçildiği ve bu yönetim kurullarında şirketin temsilen gerçek kişilerin görevlendirildiği belirtilerek, tüzel kişi yönetim kurulu üyesi sıfatıyla elde edilecek huzur hakkının şirket tüzel kişiliği veya şirket temsilcisine ödenmesi halinde kurumlar vergisine, gelir vergisine ve katma değer vergisine tabi olup olmadığı hususunda görüşü talep edilmesi üzerine verilen görüşte özetle yapılan açıklamalar şöyle olmuştur.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında, kurum kazancının gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluştuğu hükmüne yer verilmiş olup; 6 ncı maddesinde de, kurumlar vergisinin, mükellefin bir hesap dönemi içinde elde ettiği safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, bu kazancın tespitinde de Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

 

Gelir Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, "Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır." hükmüne yer verilmiş olup, 2 nci maddesinde de gelire giren kazanç ve iratlar yedi bent halinde sayılmıştır. Aynı Kanunun "Ücretin tarifi" başlıklı 61 inci maddesinde; ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu; ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği hükmüne yer verilmiş olup, 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) 103 ve 104 üncü maddelere göre tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.

 

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 359 uncu maddesinin birinci fıkrasında, anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulunun bulunacağı; ikinci fıkrasında, bir tüzel kişinin yönetim kuruluna üye seçildiği takdirde, tüzel kişiyle birlikte, tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen, sadece bir gerçek kişinin de tescil ve ilan olunacağı; ayrıca, tescil ve ilanın yapılmış olduğunun, şirketin internet sitesinde hemen açıklanacağı; tüzel kişi adına sadece, bu tescil edilmiş kişinin toplantılara katılıp oy kullanabileceği hükmü yer almaktadır.

           

Aynı Kanunun 394 üncü maddesinde ise yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebileceği hükme bağlanmıştır. Bu hüküm ve açıklamalara göre; iştirak edilen bazı tüzel kişiler nezdindeki yönetim kurulu üyeliği nedeniyle bu iştirakler tarafından ödenen huzur hakkı bedelleri şirketin geliri sayılacağından, bu bedellerin kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

           

Öte yandan, yönetim kurulu üyeliği dolayısıyla iştiraklerden alınan huzur hakkı bedellerinden, şirketin söz konusu yönetim kurullarında temsil eden personele yapılacak ödemeler ücret olarak kabul edileceğinden, bu ödemeler üzerinden şirket tarafından Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre gelir vergisi kesintisi yapılması gerekmekle birlikte söz konusu ücretin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

  • 1/1 inci maddesinde; ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'nin konusunu oluşturduğu,
  • 4/1 maddesinde; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği,
  • 20/1 inci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

hükümlerine yer verilmiştir.  Diğer taraftan, KDV oranları, KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak belirlenmektedir. Bu hükümler çerçevesinde; şirketin, iştiraki olduğu firmaların yönetim kurulu üyeliğinden elde ettiği bedeller,  bu firmaların yönetim ve idaresine yönelik hizmetin karşılığı olduğundan; bu bedellerin, genel oranda KDV'ye tabi tutulması gerekmektedir (www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 11.04.2014 tarih ve 64597866-125[6-2015]-49 sayılı Özelgesi).

 

5. Huzur Hakkından Dolayı Ödenen Verginin Ödemeyi Yapan İşveren Tarafından Karşılanması ile Karşılanan Tutarın Ücret Olarak Vergiye Tabi Tutulması ve Sağlanan Bu Menfaatin Gider Yazılması

Bir işverenden ücret alan ücretlinin ikinci işverenden yönetim kurulu üyeliği nedeniyle elde ettiği ücretin (huzur hakkının) vergilendirilmesi ve ödenen gelir vergisini şirketin karşılaması uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bir kurumda yönetim kurulu üyesi olan ve aslen başka bir kurumda görev yapan bir kişiye, örneğin 2023 yılı içinde yönetim kurulu üyelik ücreti ödenmesi ve bu ödemenin vergi tevkifatı yapıldıktan sonra kalan net tutar üzerinden yapılması, anılan kişinin 2023 yılı yönetim kurulu üyelik ücreti toplamının beyanname verme sınırı olan 2023 yılı için 1.900.000/150.000 TL’yi aşması halinde, Mart/2024’de gelir vergisi beyannamesi vermesi ve hesaplanan verginin kurumdan aldığı ücrete isabet eden kısmının kendisine iade edilmesini talep etmesi yani nihayetinde söz konusu ödenen verginin kurumca karşılanmasını talep etmesi gündeme gelebilmektedir.

Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesinde ücretin tanımı yapılmış ve aynı Kanunun 83’üncü maddesinde yer alan hükümlere göre; aksine hüküm olmadıkça gelir vergisi mükellefinin veya vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunmaktadır. GVK’nın 86’ncı maddesine göre, maddede belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez. GVK’nın 94/1’inci bendine göre; hizmet erbabına ödenen ücretler ile ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 8’inci maddesine göre mükellefler, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüp eden gerçek veya tüzel kişilerdir. Vergi kanunları ile kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukaveleler vergi dairesini bağlamaz.

GVK’nın 86/1-b maddesinde yer alan hükümlere göre;

  • Tek işverenden ücret geliri (huzur ücreti dahil) elde eden mükelleflerin, ücret gelirleri toplamı 103’üncü maddede yazılı gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2023 yılı için 1.900.000 TL) aşması,
  • Huzur ücreti dahil birden fazla işverenden ücret geliri elde eden mükelleflerin, birden sonraki işverenden alınan ücretleri toplamının gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2023 yılı için 150.000 TL) aşması,
  • Birden fazla işverenden ücret geliri (huzur ücreti dahil) elde eden mükelleflerin, birinci işverenden aldıkları ücret gelirleri de dâhil olmak üzere ücretleri toplamının gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2023 yılı için 1.900.000 TL) aşması,

halinde, ücret gelirlerinin yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, söz konusu ücretlerin yıllık beyanname ile beyan edilmesi nedeniyle ilave bir gelir vergisi hesaplanması halinde bu vergi, mükellef olan ücretliden aranacaktır. Ödenen gelir vergisinin huzur ücretini ödeyen şirketten talep edilmesi hususu, verginin ücretliden aranılmasına engel teşkil etmemektedir. Buna göre, net ücret üzerinden anlaşmaya varılmış olması durumunda, gelir vergisi ücretin brüt tutarı üzerinden hesaplanacak olup, bu vergiyi şirketin karşılaması halinde ise karşılanan tutarın da ücret olarak vergiye tabi tutulması gerekmektedir (www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 26.07.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-GVK-86-2-586 sayılı özelgesi de bu yöndedir).

Gelir İdaresi vermiş olduğu bir başka görüşte ise şirket tarafından genel müdür ve genel müdür yardımcısı kadrolarında istihdam edilen personele yönetim kurulu başkanlığı ve yönetim kurulu üyelikleri karşılığı olarak yapılan net ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesi ve brüt tutarları üzerinden Gelir Vergisi Kanunu'nun 94/1, 103 ve 104'üncü maddelerine göre gelir vergisine tabi tutulması gerektiğini belirterek; söz konusu personele şirket tarafından yönetim kurulu başkanlığı ve yönetim kurulu üyelikleri karşılığı ödenen ücretin tek işverenden alınan ücret olması nedeniyle ilgili oldukları ayın ücret matrahına dahil edilerek vergilendirilmesi ve artan orandan kaynaklanan gelir vergisinin şirket tarafından karşılanması halinde ise, karşılanan tutarın da ücret olarak vergiye tabi tutulması gerektiğini açıklamıştır (www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 03.12.2015 tarih ve 90792880-155.01.05.02[2015/3931]-4172 sayılı özelgesi).

Gelir Vergisi Kanununa göre; bir kurumda yönetim, denetim ve tasfiye kurulu üyesi olarak görev yapan kişinin ikinci işverenden aldığı ücretlerin yıllık toplamı beyanname verme sınırını aşması nedeniyle elde ettiği ücret gelirlerini (birinci işverenden elde ettiği ücret geliri dahil) yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan etmesi ve tahakkuk eden vergileri de ödemesi gerekmektedir. Öte yandan, söz konusu ücretlerin yıllık beyanname ile beyan edilmesi nedeniyle ilave bir gelir vergisi hesaplanması halinde bu vergi, mükellef olan ücretliden aranacaktır. Ödenen gelir vergisinin huzur ücretini ödeyen kurumdan talep edilmesi hususu, verginin ücretliden aranılmasına engel teşkil etmemektedir.

Buna göre, net ücret üzerinden anlaşmaya varılmış olması durumunda, gelir vergisi ücretin brüt tutarı üzerinden hesaplanacak olup, bu vergiyi kurumun veya şirketin karşılaması halinde ise karşılanan tutarın da ücret olarak vergiye tabi tutulması gerekmektedir. Bu durumda, normal ücret ödemesinde olduğu gibi ücret bordrosu düzenlenmesi ve tutar üzerinden ise gelir vergisi tevkifatı ve damga vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir. Yani ödenen verginin kişiye işveren tarafından ödenmesi bir menfaat sağlama kapsamında GVK’nın 61. maddesine göre ücret olarak değerlendirilmekte ve bu sağlanan net menfaatin brüte tamamlanarak gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir. Tabi işverenlerde bu durumda karşıladıkları bu tutarı gider hesaplarına GVK’nın 40. maddesine göre ücret ödemesi olarak gider yazacaklardır (İmdat TÜRKAY, Ücret Ödemelerinin Vergilendirilmesi, Seçkin Yayınevi, 4. Baskı, Ocak 2023).

 

6. Kamuda 02.09.2023 tarih ve 7551 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Yapılan Düzenlemeler

Türk Ticaret Kanunu’na göre bir kişinin birden fazla yönetim veya denetim kurulu üyesi olması dolayısıyla birden fazla işverenden huzur ücreti geliri elde etmesine engel bir durum yoktur. Ancak, memur ve diğer kamu görevlileri için aynı durum söz konusu değildir. Bu konuda kamuda yapılan son düzenleme 02.09.2023 tarih ve 7551 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılmıştır.

6.1. Kapsama giren personel

7551 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı kapsamına giren personel şöyledir;

  • 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 9 uncu ve ek 1 inci maddelerine tabi kuruluşlarda görevli kapsam dışı personeli,
  • 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında kalan kuruluşlar ve bağlı ortaklıklarında (haklarında özelleştirme kararı almanlar dâhil) çalışan kapsam dışı personeli,
  • İller Bankası A.Ş. yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile burada görevli sözleşmeli personeli,
  • PTT A.Ş. yönetim ve denetim kurulu üyeleri,
  • Kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ve iştiraklerinin yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile tasfiye kurulu üyeleri,
  • Özelleştirme kapsam ve programında bulunup kamu payı %50’nin üzerinde olan kuruluşlar dâhil kamuya ait diğer iktisadi kuruluşların yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetim ve tasfiye kurulu üyeleri.

 

6.2. Bazı kamu kuruluşlarının 2023 yılı personel ücretleri

399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 9 uncu ve ek 1 inci maddelerine tabi kuruluşlar ile söz konusu Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında kalan kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarında (haklarında özelleştirme kararı alınanlar dâhil) çalışan kapsam dışı personel ile İller Bankası A.Ş. sözleşmeli personeline; aylık ücret, her türlü sosyal yardım, zam, tazminat, ödenek, vekâlet ücreti, avukatlık vekâlet ücreti, temettü, prim, ikramiyelerden bir aya isabet eden miktar ve diğer adlar altında yapılan ödemelerin (yönetim kurulu üyeliği ücreti ve ek ödemesi, harcırah, doğum ve ölüm yardımları hariç) brüt aylık ortalaması 2023 yılı ikinci altı ayından itibaren;

  • Hiçbir şekilde 19.756 TL’den düşük,
  • BOTAŞ ve TPAO’da; genel müdürler için 79.584 TL’den, diğer personel için 68.478 TL’den yüksek,
  • İller Bankası A.Ş.’de; genel müdürler için 71.741 TL’den, genel müdür yardımcıları için 66.839 TL’den, diğer personel için 57.085 TL’den yüksek,
  • Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, TEMSAN ve Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.’de; genel müdürler için 70.699 TL’den, diğer personel için 57.925 TL’den yüksek,
  • Diğer kuruluşlarda; genel müdürler için 58.170 TL’den, diğer personel için 45.119 TL’den yüksek,

olamaz.

 

6.3. Bazı kurum ve kuruluşlarda 2023 yılı yönetim, denetim ve tasfiye kurulu üyelik ücretleri

Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. ve İller Bankası A.Ş. yönetim kurulu üyelerine net 15.661 TL’yi, yönetim kurulu başkanına bu ücretin iki katını, denetim kurulu üyelerine ise yönetim kurulu üyeleri için belirlenen ücretin 3/4’ünü aşmayacak şekilde Genel Kurul tarafından belirlenen miktarda aylık ücret verilir. Bu kuruluşların yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetim kurulu üyelerine 15 Ocak ve 15 Temmuz tarihlerinde birer aylık ücret tutarını aşmayacak şekilde Genel Kurul tarafından ek ödeme yapılabilir. Özelleştirme kapsam ve programında bulunup kamu payı %50’nin üzerinde olan kuruluşlar dâhil kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarının yönetim kurulu üyelerine 15.661 TL, yönetim kurulu başkanına bu ücretin iki katı, tasfiye kurulu üyeleri ile bağlı ortaklık denetçilerine yönetim kurulu üyeleri için belirlenen ücretin 3/4’ü tutarında net aylık ücret verilir. Bu kuruluşların yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetçilerine, 15 Ocak ve 15 Temmuz tarihlerinde birer aylık ücret tutarını aşmayacak şekilde ek ödeme yapılabilir.

 

Belirtilen kuruluşların ortaklık ve iştiraklerinde, bunları temsilen yönetim, denetim ve tasfiye kurullarında görev alanlara ücret, prim, ikramiye, temettü, huzur hakkı ve sair adlar altında yapılacak ödemelerin yıllık net tutarı; ilgili fıkralarda belirlenen miktarın yönetim kurulunda görev alan üyeler için 14 katını, denetim ve tasfiye kurullarında görev alanlar için 14 katının 3/4’ünü aşamaz. Birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen kuruluşların ortaklık ve iştiraklerinde ücret, prim, ikramiye, temettü, huzur hakkı ve sair adlarla dördüncü fıkrada belirtilen miktarlardan daha yüksek ödeme yapılması kararlaştırıldığı takdirde, aşan kısım iştirakler tarafından ilgililere ödenmeyerek temsil ettikleri kuruluşa yatırılmak suretiyle irat kaydettirilir.

Belirtilen kuruluşların yönetim ve denetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetçilerinin, kuruluş yönetim kurulunun muvafakati ile bu kuruluşların doğrudan ve dolaylı pay sahibi olduğu ortaklık ve iştiraklerinde yönetim, denetim veya tasfiye kurullarında görev almaları halinde tahakkuk edecek ücret, temettü, prim ve sair hakları temsil olunan kuruluşa ödenir.

 

Yönetim, denetim ve tasfiye kurulu başkan ve üyeleri ile denetçilerin ücretleri her ayın onbeşinde peşin ödenir. Ay ve dönem içinde göreve başlayanlara ücret ve ek ödemenin çalışma günlerine tekabül eden tutarı ödenir. Emeklilik ve ölüm hali hariç olmak üzere görevden ayrılma halinde ücret ve ek ödemenin çalışılmayan günlere tekabül eden tutarı geri alınır. Yönetim Kurulu başkan ve üyeleri, denetim ve tasfiye kurulu üyeleri ile denetçilerden, başka bir iş veya yerde geçici görevlendirilmeleri sebebiyle bu görevlerini fiilen yürütmeleri mümkün olmayanlar ile burada belirtilen görevlerinden uzaklaştırılanlara ücret ödemesi ve ek ödeme yapılmaz. Yönetim kurulu başkanlığı ve üyelikleri, denetim ve tasfiye kurulu üyelikleri ile denetçiliğe vekâlet edilmesinde herhangi bir ödeme yapılmaz. Kamu sermayeli banka ve borsalar ile bunların iştiraklerinin; sermayesi kısmen veya tamamen Hâzineye veya Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ait olup özelleştirme neticesinde kamu payı %50’nin altına düşen Devlet iştiraklerinin; uydu yörünge pozisyonlarının haklarına sahip olan sermayesinin tamamı Hâzineye ait şirketin; yönetim, denetim ve tasfiye kurullarında görev alanlara, yetkili organları veya esas sözleşmeleri uyarınca belirlenen ücretler ödenir.

 

6.4. Her türlü vergi ve kesintilerin ilgili kuruluş tarafından karşılanması

Söz konusu Kararda bahsedilen aylık ücret ve ek ödemenin her türlü vergi ve kesintileri (uhdesinde kamu görevi bulunan yönetim, denetim veya tasfiye kurulu üyelerinin birinci ve ikinci işverenden aldıkları ücretleri birleştirmek suretiyle ödemeleri gereken ilave gelir vergisi dâhil) ilgili kuruluş tarafından karşılanacaktır. Yani kapsam dahilinde bulunan bir kamu personelinin ilgili kurumundan aldığı ücretin dışında bir yönetim kurulu üyeliğinden dolayı 2023 yılı için birden sonraki işverenden alınan ve beyanname verme sınırı olan 150.000 TL’yi aşan (Birden fazla işverenden ücret geliri elde eden mükelleflerin, birinci işverenden aldıkları ücret gelirleri de dâhil olmak üzere ücretleri toplamının gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan 2023 yılı için 1.900.000 TL’yi aşması durumunda da beyanname verilecektir), ücret geliri için vereceği yıllık beyannamede ödeyeceği ilave gelir vergisini ilgili kuruluş karşılayacaktır.

Bu düzenleme ile söz konusu görevlerde bulunan kişilere ödenecek huzur hakkı (huzur ücreti) denen ücret ödemelerinden dolayı karşılaştıkları vergi yükünün buna sebep olan ilgili kuruluşlar tarafından karşılanması sağlanmaktadır. Ancak, bu vergiyi karşılayan söz konusu Karar kapsamındaki kuruluşların, bu kişilere sağladıkları bu menfaati net ücret ödemesi olarak brüte tamamlayıp ücret olarak vergi tevkifatına tabi tutmaları gerekmektedir. İlgili kuruluşlar ücret ödemesi olarak değerlendirdikleri bu gideri ise GVK’nın 40’ıncı maddeye göre gider yazabileceklerdir.

 

6.5. Kapsam dahilindeki kurum ve kuruluşlarda çalışan personelden, birden fazla kuruluşta görev alanlara bir görev için ücret ödenmesi

Bu Karar kapsamında bulunan kurum ve kuruluşlarda çalışan personelden, birden fazla kuruluşta görev alanlara bir görev için ücret ödenir. Özelleştirme kapsam ve programına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarından olup özelleştirme işlemleri tamamlanan kuruluşların kapsam dışı kamu personelinin ücretlerine, söz konusu personelin kapsam dışı statülerde bulunduğu sürelere ait bu Kararda yer alan ücret artışları hiçbir işlem yapılmaksızın aynen uygulanır.

6.6. Ücretlerin belirlenme esasları

Bu Karar kapsamındaki kuruluşlarda açıktan veya naklen atanan, eğitim düzeyi, görev yeri veya unvanı değişen veya kuruluş içinde aynı unvandakilere göre daha az ücret alan kapsam dışı personelin ücretlerini, personelin unvanı, eğitim düzeyi, iş gerekleri, işyeri ve çalışma şartları dikkate alınarak en düşük ve en yüksek ücretler dâhilinde belirlemeye ilgili kuruluş yönetim kurulu yetkilidir. Bu Karar kapsamında bulunan yönetim, denetim ve tasfiye kurulu üyelikleri ile sözleşmeli ve kapsam dışı personel için belirlenen ücret ve ücret tavanları 2023 yılı ikinci altı ayı için geçerli olacak şekilde belirlenmiştir. Bu Karar kapsamında bulunan yönetim, denetim ve tasfiye kurulu üyelikleri ile sözleşmeli ve kapsam dışı personel için belirlenen ücret ve ücret tavanlarında, 2024 yılından itibaren, 25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu kapsamında yapılan toplu sözleşme görüşmeleri neticesinde kamu görevlilerinin geneline yönelik mali haklarda öngörülen artış oranı kadar artış yapılarak bu Karar kapsamındaki ücret ve ücret taban/tavanları her yıl için belirlenmiş olacaktır.

SONUÇ

Ücretli olarak bir kurumda çalışan bir kişinin başka bir kurumda yönetim kurulu üyesi olarak görev yapması ve ikinci işverenden aldığı ücretlerin (huzur hakkı) veya tüm işverenlerden aldığı toplam ücretin yıllık toplamı beyanname verme sınırını (2023 yılı için 1.900.000/150.000 TL) aşması halinde, birinci işverenden elde edilen ücret geliri de dahil olmak üzere toplam ücret geliri yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir. Bu durumda, söz konusu ücretlerin yıllık beyanname ile beyan edilmesi nedeniyle ilave bir gelir vergisi hesaplanması halinde bu vergi, mükellef olan ücretliden aranacaktır. Ödenen gelir vergisinin şirketten talep edilmesi hususu, verginin ücretliden aranılmasına engel teşkil etmemektedir. Buna göre, net ücret üzerinden anlaşmaya varılmış olması durumunda, gelir vergisi ücretin brüt tutarı üzerinden hesaplanacak olup, bu vergiyi şirketin karşılaması halinde ise karşılanan tutarın da ücret olarak vergiye tabi tutulması gerekmektedir.

Konu hakkında 3.9.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 02.09.2023 tarih ve 7551 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı kamu kurum ve kuruluşlarında görevli yönetim, denetim ve tasfiye kurulu üyelerinin ücretleri üzerinden yapılan her türlü vergi ve kesintilerinin (üzerinde kamu görevi bulunan yönetim, denetim veya tasfiye kurulu üyelerinin birinci ve ikinci işverenden aldıkları ücretleri birleştirmek suretiyle ödemeleri gereken ilave gelir vergisi dâhil) ilgili kuruluş tarafından karşılanacağına ilişkin düzenleme yapılmıştır. Üzerinde kamu görevi bulunan yönetim, denetim veya tasfiye kurulu üyelerinin birinci ve ikinci işverenden aldıkları ücretleri birleştirmek suretiyle ödemeleri gereken ilave gelir vergisi de aynı şekilde ilgili kuruluşlar tarafından karşılanacaktır. Öte yandan, söz konusu Karara göre; bu Karar kapsamında bulunan kurum ve kuruluşlarda çalışan personelden, birden fazla kuruluşta görev alanlara bir görev için ücret ödenecektir. 7551 sayılı CBK’nın 3.9.2023 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte konu hakkında daha önce yayımlanmış olan 10/4/2020 tarihli ve 2393 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı yürürlükten kaldırılmıştır.

 

*Bu yazıda yapılan açıklamalar, tamamıyla yazarına ait olup hiçbir şekilde yazarın çalıştığı kurumunu bağlamaz, kurumunun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.

KAYNAKLAR

1. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu

2. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu

3. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu

4. 02.09.2023 tarih ve 7551 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 

5. İmdat Türkay, 361 Soru ve Cevapla Ücret Ödemelerinin Vergilendirilmesi, Seçkin Yayınevi, Mart/2023, 4. Baskı, Ankara

6. www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi